24 Eylül 2012 Pazartesi
Salname ile Xanî daha fazla anlaşılmaya ve bilinmeye başladı
AĞRI (DİHA) - Daha önce 2009 ve 2010 yıllarında Xanî yıllıklarını yayınlayan Belge Yayınları, 2011 yılı boyunca Ehmedê Xanî hakkında yapılmış olan çalışmaları derledi. Kitap çalışmasında yer alan Mehmet Gültekin, "Bu çalışma ile Xanî'nin daha iyi tanınmasını hedeflediklerini belirterek, "Xanî ve eserlerinin yayılmasına, daha çok okunup tanınmasına önemli katkılarda bulunduğuna inandığımızdan çalışmalarımızı büyük bir özveri ile sürdüreceğiz" dedi.
Büyük Kürt şairi ve filozofu Ehmedê Xanî'nin çalışmaları hakkında okurlara bilgi vermek ve beraberinde bugüne kadar Ehmedê Xanî ve eserlerinin tanıtılmasında emeği geçenlerin isimlerini bir araya getirerek anmak amacıyla
3 yıldır "Salname Ehmedê Xani" Belge Yayınları'ndan yayınlanıyor. Daha önce 2009 ve 2010 yıllarında Xanî yıllıklarını yayınlayan Belge Yayınları, 2011 yılı boyunca Ehmedê Xanî hakkında yapılmış olan çalışmaları derledi. "Salname"de, Xanî ve eserleri hakkında 2011 yılı boyunca yapılmış birçok araştırma, konferans, söyleşi ve farklı gazetelerde yazan köşe yazarlarının yorumları yer alıyor. Mehmet Gültekin, Bahar Gültekin ve Nihat Gültekin tarafından hazırlanan kitapta "Ehmede Xani ve Öncesi, Üniversitede Xani Konferansı, İnce Boyunlu Elif harfi, Açıkgöz'ün Mem u Zin'i ve Mem u Zin'de Kadın ve Sevgiliye Yaklaşım" gibi bazı başlıklar yer alıyor. Mehmet Gültekin, çalışmaları ve kitap hakkında sorularımızı cevapladı.
*Salname fikri nasıl ortaya çıktı çalışmalara nasıl başladınız?
Salname Ehmedê Xanî fikri ilk olarak 2008 yılında oluştu ve uzun süreli bir proje olarak tasarlandı. 1995 yılında Mem û Zîn'in 300. yazılış yıldönümü dolaysıyla Batı Avrupa ve Rusya'da konunun uzmanları tarafından birçok etkinlikler ve konferanslar düzenlendi. Bununla birlikte Xanî ve eserleri hakkında araştırma ve yorum yazıları hızla artmaya başladı. Bu gelişme kısa süre sonra Türkiye'de de yansımasını buldu; Amed'de de geniş katılımlı bir Ehmedê Xanî konferansı düzenlendi. Memleketi Bazîd'te her yıl Ehmedê Xanî kültür festivalleri düzenlenmeye başladı. Xanî hakkında yazılan kitapların sayısında bir artış görüldü, birçok dergi Xanî hakkında özel sayılar yayınlayarak araştırmalara, günlük gazeteler köşe yazılarına, yorumlara ve ilgili haberlere yer verdiler. Artık hemen her hafta bir yerlerde Ehmedê Xanî ve Mem û Zîn isimlerine rastlanır oldu, insanların ilgisi artarak gelişti. Tüm bu gelişmeler devletin de konuya eğilmesine, bazı resmi kurumların da Xanî konferansları düzenleme, okullara 'Ahmedi Hani' ismini vermelerine ve Mem û Zîn'in devlet eliyle yayınlanan ilk kürtçe kitap olmasına yol açtı.
Böylece Ehmedê Xanî, hakkında en çok araştırma yapılan, eserlerine, şiirlerine en çok ilgi duyulan bir tarihsel Kürt kişiliği olarak çıkıyor karşımıza. İşte tüm bu yazılanları, olan bitenleri derleyip bir araya getirmek ve kendi araştırmalarımızı katmak üzere her yıl bir Salname çıkartmayı kararlaştırdık. Yöremizdeki insanlarımızın, özellikle de sivil toplum kuruluşlarımızın da manevi desteği ile Bahar, Nihat ve ben Batı Avrupa'da şair ve filozoflar adına yayınlanan yıllıkları da inceleyerek hazırlık çalışmalarını birlikte yürütüp 2009 Salnamesini yayınladık. Ardından, 2010 ve 2011 Salnamelerini de birer kitap halinde çıkarttık.
* Bu çalışmaya başladıktan sonra nasıl bir Ehmede Xanî ile buluştunuz? Çünkü böylesi çalışmalarda derine indikçe, defalarca yazdıklarını okuyunca başka, yeni bir insanla tanışılmış gibi olunur.
Evet, insanın bir konuda düzenli, sürekli ve bir disiplin içinde, özellikle de kollektif yürüttüğü çalışmalar zamanla verimli olmaya, yeni bilgilerin ortaya çıkmasını sağlıyor. Şimdi Xanî'nin biyografyası hakkında daha sağlıklı bilgilere ulaşabildik. Ehmedê Xanî daha yaşadığı dönemler ülkesinde çok tanınmış ve eserleri hemen tüm Kürt medreselerinde okutulmuştur. 19. yüzyılın ikinci yarısında Batı dünyasında da keşfedilmiş ve hakkında birçok araştırmalar yapılmıştır. Eserlerindeki sanat gücü ve fikirlerin evrensel boyutundan, Xanî'nin bir dünya şairi ve filozofu olduğunu görüyoruz. Toplum felsefesini son derece ustaca işlemiş. Kürt toplumunu birçok yönleriyle analiz ederek, toplumun doğal seyrinden çıkarılma nedenlerini sorguladığını ve onun temel taşlarının yeniden yerli yerine oturtulması yönünde öneri ve fikirler sunduğu görülmektedir. Bununla birlikte Mem û Zîn'deki toplumu analiz, tespit ve gelecek için ortaya koyduğu fikirlerin eserin yazıldığı devirden çok daha ileri olduğunu görüyoruz. Kısaca Xanî daha çok bir toplum filozofu sıfatıyla çıkıyor karşımıza.
*Ehmede Xani'yi ve Kürt halkı için önemini birkaç cümlede belirtebilir misiniz?
Önceleri halk arasında salt bir din alimi olarak tanıtılır ve öyle algılanırdı. Zamanla eserleri yayılıp okundukça usta bir şair ve filozof olduğu keşfedildi. İnsana, topluma, doğaya ve evrene daha geniş bir açıdan baktığı anlaşıldı. Fikirleri Kürt halkının kendisini özdeşleştirdiği bir ortak kültür tarihi üzerinden ruhi şekillenme birliğini ve halklaşma sürecini ortaya koyuyor. Dolaysıyla Kürtler Xanî'yi artık fikir babaları olarak görüyor. Gençler aşklarını O'nun Mem'i ve Zîn'inin aşkıyla özdeşleştiriyorlar.
* Xanî bir filozof olmasına rağmen neden sadece edebi yönüyle tanıtılıyor ve en önemli eseri Mem û Zin'i bir aşk hikayesi olarak tanımlamak ne kadar doğru?
Xanî salt bir felsefe kitabı yazmak yerine, fikirlerinin daha iyi yayılması için evrensel bir fenomen olan aşkı Mem û Zîn'de bir çerçeve olarak koymuş, hatta ona tanrı ve sevgili aşkının yanı sıra derin bir insan sevgisi, toplum ve ülke aşkı gibi yeni anlamlar yüklemiştir. Çerçevenin içini halkının uğradığı haksızlık ve adaletsizlikleri vurgulayarak, birliğin önemini, cehaletten ve boyunduruktan kurtulmanın çıkış yollarını göstererek doldurmuştur. Daha 1858 yılında Ehmedê Xanî ve Mem û Zîn hakkında ilk araştırma yazısını yayımlayan Prof. Dr. Peter Lerch, Mem û Zin'in bir ulusal destan olduğunu tespit ediyor. Bugün dünyanın en büyük ansiklopedisi Wikipedia da Mem û Zîn'e dünyanın en önemli ulusal destanları listesinde yer veriyor. Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı vs. gibi Ortadoğu'da çok tanınan destanlar bu kategoriye girmiyorlar. Çünkü onlar birer aşk destanıdır; ilk bölümlerindeki Tanrı, Peygamber ve dönemlerinin hükümdarına yapılan övgülerden sonra destan bölümünde olaylar duru olarak anlatılır. Mem û Zîn'de ise, Xanî hem inanç ve hem de toplumsal felsefik görüşlerini sadece başlarda değil, eserin tüm bölümlerine serpiştirmiştir; bunu her yeni bölümün başında, ortasında veya sonunda kendi dilinden yaptığı gibi, destanın kahramanlarına yüklediği toplumsal rolleri çerçevesinde onların üzerinden de dile getirmektedir. Bu da klasik Doğu mesnevilerinde bir ilktir. Yine Doğu mesnevilerinde destan olayları hayali bir alanda gelişirken Mem û Zîn'in mekanı yer yüzündeki bir coğrafyadır; semtleri, sokakları, nehirleri ve seyrangâhlarıyla Cizîra Botan'dır.
*Bu çalışmanın ilerisine ilişkin bir fikriniz var mı, her yıl devam edecek mi?
Sözünü ettiğim Batı dünyasında tarihsel kişilikler adına çıkartılan yıllıklar yüzyıldan fazla bir süreden beri her yıl düzenli olarak yayınlanmaktadır. Önümüzdeki Salnamelere Xanî ve eserleri hakkında 19. yüzyılın ortalarından itibaren yayınlanmış araştırma yazılarını katacağız. Bunlar Batı Avrupa dillerinde yazılmış çok değerli araştırmalardır ki bu güne kadar bizde bilinmiyor. Yine yeni araştırmalar ve yazılar teşvik etmek üzere her yıl kitaba katkıda bulunan değerli araştırmacı ve yazarlarımızın yanı sıra genç akademisyenlerimizle de daha yoğun ve verimli ilişkiler geliştirerek çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Salname projesinin Ehmedê Xanî ve eserlerinin yayılmasına, daha çok okunup tanınmasına önemli katkılarda bulunduğuna inandığımızdan çalışmalarımızı büyük bir özveri ile sürdüreceğiz.
DİCLE MÜFTÜOĞLU
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder