20 Eylül 2012 Perşembe

İki eli olmayan tutsak tek kişilik hücreye alınmaya çalışılıyor


(DİHA) - Geçtiğimiz yıl Doğubayazıt İlçesi'nde yaşanan patlama sonucu iki eli bileklerinden kesilen ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası onaylanan Engin Aktaş (26), tek kişilik hücreye atılmakla karşı karşıya. Arkadaşları, Aktaş'ın tek başına su bile içemeyeceğini belirterek, kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.


Ağrı'nın Doğubayazıt İlçesi'nde 11 Şubat 2011 tarihindeki bir yürüyüşte yaşanan patlamada el parmakları bilekten kopan ve patlamayla bağlantılı olarak tutuklanan Engin Aktaş adlı tutsak tek kişilik hücreye alınma tehlikesiyle karşı karşıya. Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, "Kamu düzenini bozmak", "Kasten adam öldürmek", "Patlayıcı madde bulundurmak" ve "Örgüt üyesi olmak" suçlamalarıyla aldığı ağırlılaştırılmış müebbet ve 28 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından onaylanınca Aktaş'ın tek kişilik hücreye alınacağı belirtildi. Hala Erzurum H Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde bulunan Aktaş'ın temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak durumda olduğu belirtiliyor. 100 bin Euroluk maliyeti olan biyonik protez el yaptırması halinde ancak kimi ihtiyaçlarını karşılayabileceği belirtilen Aktaş'ın, maddi durumu ise buna el vermiyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Erzurum H Tipi Cezaevi'ndeki siyasi tutuklular, Aktaş'ın tek başına su bile içemeyeceğini söylüyor.

Duyarlılık çağrısı

Tutsaklar adına açıklama yapan Ayhan Kurtulan, Aktaş'ın yerel mahkemede anadilde savunma talebi reddedilip doğru düzgün savunması alınmadan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığını hatırlattı. Yaklaşık 2 yıldır tutuklu olan Aktaş'ın en temel ihtiyaçlarını kendi başına karşılayamayacak durumda olduğunu belirtilen Kurtulan, "Arkadaşımız ancak oda arkadaşlarının yardımıyla en zaruri yaşam ihtiyaçlarını karşılayarak yaşamını sürdürmektedir. Temel ihtiyaçlarını kısmen de olsa karşılayabilmesi kendisine temin edilecek biyonik protezlerle mümkündür. Biyonik protezin bir tanesi 50 bin Euro civarında fahiş bir fiyattadır. Bunu ne arkadaşın ailesi ne de biz arkadaşlarının maddi durumu karşılayacak durumdadır. Bizler, Engin Aktaş'ın ellerinin iradesi dışında kesilmesiyle beraber iki elinin de bileklerinin üst bölgelerinden kesilmiş olmasının art niyetli bir yaklaşımı yansıttığını, bu konunun araştırılıp varsa sorumlular hakkında gerekli yasal işlemin yapılması için resmi mercilere ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun yanı sıra konunun takipçisi olması için farklı sivil toplum örgütlerine de başvurduk" dedi.

Tek kişilik hücre riski

Aktaş'ın aldığı cezaya da dikkat çekilen açıklamada, "Kanunlara göre ağırlaştırılmış müebbet cezası alan kişilerin cezalarının infazı tek kişilik odalarda yapılmaktadır. Mevcut durumda iki kolu olmayan ve bir bardak suyu bile kendi başına içemeyen bir insanın tek kişilik bir odaya alınması, bile bile ölüme gönderilmesi ve diri diri gömülmesi anlamına gelir. Böylesi bir uygulama hiçbir hukuka, inanca ve insan vicdanına ve adalet anlayışına sığmayacaktır. Buna sessiz kalmak, onay vermek insanlıktan çıkmak anlamına gelir. Bizler, böylesi bir uygulamayı asla kabul etmeyecek, bu cezanın infazına karşılanması durumda insani ve demokratik tepkimizi net bir biçimde ortaya koyacağız. Bu cezanın infazının durdurulması noktasında kamuoyunun duyarlı davranmasını ve gerekli girişimlerde bulunmasını bekliyoruz" denildi.

'Benim oğlum kimseyi öldürmemişti'

Oğluna iki yıl içinde hızlı bir yargılama yapılarak rekor düzeyde hapis cezası verildiğini belirten Aktaş'ın babası Tahir Aktaş, cezanın siyasi olduğunu söyledi. Türkiye'de adam öldüren, hırsızlık yapan, 14 yaşındaki küçücük çocuklara tecavüz edenlerin dışarıda olduğunu belirten Aktaş, "Bu yargı sistemi hiçbir ahlaka hiçbir vicdana sığmaz. Oğlum şu anda yaşayan bir ölüdür. Verilen ceza yargısız infazdır. Bunun başka bir adı yok" dedi. Aktaş, "Ben nakliyeciyim bir kamyonum var. Üç kardeş ortağız. Oğlumu Eylül'ün ilk haftası görmeye gittiğimde kamyonu satacağım dedim. Oğlum tek geçim kaynağımız ve şu anda 20 nüfusa bakmakla yükümlü olduğum tek gelir kaynağım olan kamyonumu satmama izin vermedi. Maddi durumum el vermediği için 4-5 ayda bir görüşüne gidebiliyorum" diye konuştu. Oğlunun durumundan dolayı cezasının ertelenmesi için gerekli bütün yerlere başvurmasına rağmen sonuç alamadığını belirten Aktaş, kamuoyundan destek talebinde bulundu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder