27 Mayıs 2014 Salı

'Ağrı'da AKP'nin sandık görevlisi polis mi olacak?'

Ağrı’da AKP'nin binlerce polis ve onlarca bakanı ile baskı uygulayarak halkı provoke ettiğini söyleyen BDP MYK üyesi Ferhat Tarhan, “Sandık başında AKP’nin sivil polisler mi olacak?” diye sordu.

Ağrı'da iptal edilen yerel seçimin ardından 1 Haziran'da tekrarlanacak seçime yönelik yapılan baskılar ve kentteki polis yığılmasına ilişkin BDP, Otel Grand Cenas Konferans Salonu'nda basın toplantısı düzenledi.


Toplantıya BDP MYK Üyeleri Cemil Elden, Ferhat Tarhan, BDP Ağrı İl Başkanı Necmettin Efe katıldı. Toplantıda konuşan Tarhan, 30 Mart'ta Ağrı halkının bir tercih yaptığını, bir irade beyanında bulunarak tercihini BDP'den yana kullandığını ancak ortaya çıkan sonucun çeşitli hile ve entrikalarla AKP eksenli bir sonuca çevrildiğini söyledi.

Bu durumla halkın iradesinin hiçe sayıldığını belirten Tarhan, binlerce polisin Ağrı'ya yığdırılmasının seçim sonucuna bir müdahale olduğunu dile getirdi. Tarhan, bu nedenle BDP olarak 30 Mart ardından burada yaşanacak gerginliğin çok ağır olacağını görerek seçimin iptal edilmesini talep ettiklerini hatırlattı.

AĞRI'DA SOKAK BAŞI DEĞİL ADIM BAŞI POLİS VAR!

Seçimlerin yenilenmesine dönük karar ardından çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Tarhan, seçim çalışmalarını ağır baskı koşulları altında yürüttüklerini söyledi:

“Bizler bu çalışmaları yürütürken, Mayıs başından beri şöyle bir gerçeklik ile karşılaştık; Devlet, hükümet, yerel mülki amirleri ve devlet bürokrasisi hala bu kenti gerdirmeye devam ediyor. Hala çeşitli provokasyonlar açık bir şekilde yapılmakta. Belki mülki amiri valinin de bilmediği binlerce polis bu kentte gelmiştir. Binlerce polisin bu kentte gelmesinin nedeni nedir bunu hükümet, devlet ve mülki amirlerine sormak istiyoruz. Ağrı'da artık her sokak başı değil Ağrı'da artık her adım başı her dükkân başında iki polis ya da bir grup polis konumlandırılmış durumda. Bunlar tamamıyla sivil giyimli, partimize gelen insanları fişlemek istenmekte, çeşitli provokatif girişimlerde bulunmakta. Genel merkezimizin seçim otobüsüne fiili anlamda müdahalede bulunulmakta, tehditler edilmekte ve polisler çalışan arkadaşlarımıza caddelerde sokaklarda hakaretler etmektedir. Dolayısıyla böyle bir atmosferde seçim çalışmasını yürütmekteyiz."

3 YILLIK OKULUN İSMİNİ DEĞİŞTİRİP SOMA KOYDULAR!

“Ağrı'ya hemen her gün bir özel uçak inmekte, bir iki bakan gelerek seçim çalışması yürütüyor” diyen Tarhan, "Yürütülsün eyvallah, amaç demokratik bir hakkını yürütmekse yapılır. Ama biz AKP'ye şöyle bir şeyi de hatırlatmak istiyoruz; Bir ay olmadı Soma'da bir katliam gerçekleşti, 301 insanımız yaşamını yitirdi. Soma'ya kaç bakan gitti ve Ağrı'ya kaç bakan geldi? Soma'da halka yerde tekme tokat atan zihniyet ve anlayış, Ağrı'da siyasi çıkarları doğrultusunda Soma'yı suiistimal ederek, 3 yıldır açılışı yaptığı okulun ismini değiştirip adını Soma koyuyor. Dolayısıyla burada ciddi bir suiistimal duyguya yönelik bir istismar var, inanca yönelik bir istismar var. Ciddi bir rüşvet politikası yürütülmektedir, insanlar tehdit edilmektedir. Sayın Dışişleri Bakanı ‘bize oy vermezseniz hizmet olmayacak’ şeklinde ciddi siyasi tehditler yapmaktadır. Seçimler demokratik ortamda olur, seçimler silah gölgesinde olmaz, AKP'nin burada yapmak istediği zoraki bir seçimi elde etmedir. Duyumlar var umarım bu duyumlar spekülasyonlardan ibarettir, dışarıdan getirilenler tarafından seçim çalışmaları adı altında bazı müdahaleler var" diye konuştu.

BDP tarafından yapılan çalışmalar konusunda da kısa bilgi veren Tarhan, "Bizim tarafından yapılan bazı çalışmalara ise dışarıdan gelen arkadaşlarımız gönüllülük temelinde katılıyor. Yaptığımız çalışmalar çerçevesinde bize söylenenler özellikle 30 Mart'ta AKP'den yana tercihini kullananlar, ‘size bir haksızlık yapılmıştır, biz buna göre tercihimizi kesinlikle BDP'den yana kullanacağız. Çünkü biz haksızlığı, hakareti, yanlışı kendi gözümüzle gördük, artık bu haksızlığa karşı duruşumuzu ve tutumumuzu sergileyeceğiz’ diyorlar" dedi.

"30 Mayıs’ta Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş, Büyükşehir Belediye Eş Başkanlarımız ve milletvekillerimiz katılacağı miting düzenleyeceğiz. Diğer yandan Kürt sanatçıları da burada konser vererek, bir festival havasında geçireceğimizi söylüyoruz. Biz kentti germeyeceğiz, germeden yana değiliz. Amacımız Kültürel etkinlik çerçevesinde mesajımızı vermektir. Biz geren değil, biz gerdiren değil, biz kavga gürültü çıkaran değil, biz müziğimizle, kültürümüzle, hitabetimizle mesajımızı vermek istiyoruz" dedi.

Türk Başbakan Erdoğan'ın yarın Ağrı'ya gelecek olmasına da değinen Tarhan, "Yarın Başbakan Erdoğan Ağrı'ya gelecek, gelmeden önce kent polislerle, korumalarla, ciddi anlamda gerdiriliyor, seçmen baskı altına alınmakta,  zorla seçmenin iradesi ipotek altına alınmak istenmekte. Siz hangi anlamda buraya 8 10 bin polisi konumlandırmışsınz bilmiyoruz ama buna gerek yok. Bırakın Ağrı halkı kendi kararını kendisi versin. Şuanda ciddi anlamda kaygılarımız var. Gidişat bizi kaygılandırmaktadır, umarım hiç bir sorun çıkmadan seçimi demokratik bir şekilde geçiririz" dedi.

Binlerce polisin kenti provoke, gerdirmeye çalışıldığını dile getiren Tarhan, "Halkımıza, seçmenlerimize, kitlemize çağrımızdır; provokasyonlara gelmeyeceğiz, bizi burada provokasyona çekmeye çalışan zihniyeti mahkum edeceğiz. Ama sandığa attığı oyu da sonuna kadar takipçisi olmaya, savunmaya davet ediyoruz" dedi.  

HUKUKÇULAR İLE STÖ'LERE 'AĞRI'YA GELİN' ÇAĞRISI

Polislerin olası sandığa müdahale etmesi ile ilgili soruya da cevap veren Tarhan, "Polisler sandığa müdahale etmesi, bazı duyumlarımız var, AKP'nin sandık kurulu üyeleri kimlerdir, oraya gerçekten bir sivil yurttaş mı yoksa sivil polis mi olacak. Sandık kurulu başkanlarıyla polis müdürü toplantıya katılıyor. Sandık kurulu başkanı orada bir sorun yaşarsa polisin de çağrılacağını bunun yasada yazıldığını söylüyor. Orada bulunan bir polis amiri de 'yasa da böyle yazılıyor ama siz daha sabah saatlerinde bizleri içeriye çağırırsın ki hakimiyeti kuralım' diyor. Demek siz orada bir provokasyon, bir tezgah hazırlamışsınız. Bizim buradan tüm hukukçu, avukat, Baro başkanları, yöneticilerine çağrımız var. Sivil toplum örgütlerini 1 Haziran'da seçimi gözlemlemeye çağırıyoruz. Kesinlikle burada artık demokrasi kaderini belirleyecek bir durum olacaktır" diye konuştu.

Fırat Haber Ajansı 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder