Çocuk olmak
yokluk yoksulluk içinde çocuk olmak,
pencereden baktığında kocaman binalar görüp
dışarı çıktığında harap gecekondunu görmek
ve çocuk olmak...
çamurlu sokaklarda oynayıp, televizyonda gördüğün parkın hayalini kurmak
ve çocuk olmak..
annenin ye diye eline verdiği katıksız ekmeği ısırıp
pis kokan derenin kenarında oynamak
çocuk olmak
tesadüfen yaşamaktır...
Yaramazlık yapanın sonu; Bizde böyle .. :)
Kuro Sılêmaan hêdî bajo lo.. :(
Emê qeza bikin haa, frenjî nîne jahroo .. :)
Annem !
nefesinde şifa bulduğum
ıhlamur kokulu şelâle saçlarından yıldız derip
karanlıklarımda ışığına tutunduğum
ay yüzlüm, mabedim
senin bir gülüşüne güneşi kurban ederim...
Ey mutluluk,
Bir gün bize de bekleriz...
Şu çöp poşetlerini bağlarken iyice kördüğüm atmayın...
Çünkü; onları açmaya çalışan aç ve MİNİK eller var !
Kêyf kêyfa wî yeee .. :)
Ağlama !
Senin ayağındaki çamurlu karalastik papucun bile tüm masalardaki kristal ayakkabılardan daha değerlidir...
Min Çavête Xwaro.. :) Delâlo çi jîhatîye.. :)
İkiside bahar...
İlkbahar ve Sonbahar...
Aynı evrende yaşamamalı cellatlar ve çocuklar; ya ölmeli cellatlar, ya da hiç doğmamalı çocuklar !
Ah! mümkün olsa, savaştan barış
barıştan insan yapardım
acıdan sevinç, sevinçten umut, umuttan dostluk yapardım
kurşun yerine çocuklara,
her sabah şiir atardım...
Kara gözlerini deviripte bakma öyle çocuk;
hepsinin yönü doğru da, bir tek sen şaşırmışsan ne çıkar? !
kaçının kalbi seninki kadar derûni parlar gözlerinde.. ?
Al, al benim yüreğimi de koy yüreğinin eşiğine,
büyütmekten yoruldum,
birazcık çocuk kalsın seninle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder