Devletin hasta tutsaklara düşmanlığı sürüyor. ATK’nin verdiği 2 ayrı ‘Cezaevinde kalamaz’ raporuna rağmen, ağır hasta tutsak Ergin Aktaş’ın tahliyesi savcılarca 2 kez engellendi.
Ümraniye T Tipi Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutuklu Ergin Aktaş, ATK’nin verdiği “Cezaevinde kalamaz” raporlarına karşın tahliye edilmedi.
1988 Ağrı doğumlu olan Ergin Aktaş’ın sol kolu dirseğine yakın yerden, sağ kolu da bilekten kesilmiş durumda. Elinin ve kolunun kesilmesine yol açan patlamadan önce de başından vurulmuş. Bu nedenle kafatasında çizik bulunuyor. Konuşmakta zorlanıyor ve unutkanlık yaşıyor. Aktaş’ın Yargıtay aşaması da dahil olmak üzere bütün yargı süreci bir yılda tamamlandı. Kürtçe savunma yapmak isteyen Aktaş, avukatsız yargılandı, savunma yapamadı. Bunun sonunda ağırlaştırılmış müebbet, 28 yıl hapis ve binlerce liralık para cezası verildi.
Raporlara rağmen
İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu, 12 Temmuz 2013 tarihli raporunda Aktaş için “maruz kaldığı ağır sakatlık nedeniyle hayatını yalnız idame ettiremeyeceği, bir başkasının desteği ile bakıma muhtaç olduğu” yönünde rapor verdi. Raporun ardından Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Erzurum Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne Ergin Aktaş’ın “toplum için tehlikeli olup olmayacağı”nı sordu. TMŞ de, beklenildiği gibi, “tehlikelidir” raporu gönderdi. Bu rapor üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Aktaş’ın “ağırlaştırılmış müebbet” hükümlüsü olduğunu belirterek, tahliye talebini reddetti.
ATK, Aktaş hakkında 30 Nisan 2014 tarihinde verdiği raporda ise, “Mevcut sol ön kol orta-alt 1/3 seviyesinde, sağ el bilek eklem seviyesinin üstünden ampütasyonunun tıbben iyileşmesinin beklenmediği oy birliği mütalaa olunur” dedi. Ancak ATK’nin bu raporuna rağmen İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Taşra İnfaz Bürosu Savcısı Emin Cevahiroğlu, Aktaş’ın cezaevinde kalması gerektiği yönünde karar verdi.
Kararın gerekçesi de yok!
Ret kararında “Hükümlünün dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu’nun 16/6 maddesi kapsamında değerlendirilebilecek nitelikte bulunmadığı” ifadesi yer aldı. Savcı Cevahiroğlu’nun yarım sayfalık ret kararına göre, polisin, “toplum güvenliği için tehlikelidir” raporu da bulunmuyor.
Kararın yasaya aykırı olduğunu belirten Avukatlar Gülizar Tuncer ve Fazıl Ahmet Tamer ise ret kararına itiraz etti. Anayasa’nın yaşam hakkı ve işkence görmeme hakkının açıkça ihlal edildiğine dikkat çeken avukatlar, kanun önünde eşitlik ilkesine de aykırılık bulunduğunu belirtti.
Bir imza da sen at
İnsan Hakları Derneği (İHD) hasta tutsaklar için Türkiye genelinde bugünden itibaren imza kampanyası başlatıyor.
Cezaevlerindeki hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla İHD tarafından başlatılacak olan imza kampanyasına ilişkin İHD Amed Şubesi basın açıklaması yaptı. Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi önünde yapılan açıklamada İHD Şube Başkanı Raci Bilici, yüzlerce hasta tutsağın olduğuna dikkat çekerek, durumu ağır olan tutsakların cezaevlerinde yaşamını yitirdiğini vurguladı. İmza kampanyası hakkında bilgi veren İHD Genel Merkez Komisyon üyesi Muhterem Süren ise bugünden itibaren imza kampanyası çerçevesinde Türkiye’nin çeşitli merkezlerinde imza stantlarının kurulacağını ve kampanyanın 27 Haziran’a kadar süreceği bilgisini verdi. Süren, imzaların ise daha sonra Adalet Bakanlığı’na gönderileceğini söyledi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder