Sırrı Sakık Belediye Başkanı seçildiği Ağrı'da ilk yapacakları şeyleri açıklamış ve Kazım Karabekir başta olmak üzere Kürt ve diğer halklara zulüm etmiş, halkları katliamlardan geçirmiş kişilerin isimlerini Ağrı'dan sileceğini ve Ağrı İsyanlarında Ağrı halkını bombalayan pilotlar için Ağrı meydanında yapılan Utanç Abidesi'ni kaldıcağını belirtmişti.
Sakık'ın bu sözlerine tepki veren Kazım Karabekir'in kızı Timsal Karabekir tepki göstermiş ve "Karabekir Paşa, Kars, Ağrı, Sarıkamış’taki Kürt kardeşlerimizle birlikte omuz omuza savaş verdi. Şayet bu mücadele verilmemiş olsa Sakık gibi insanlar, bugün özgürce konuşamazdı. " demişti. Ancak Timsal Karabekir bilmeliki, Ağrı'da ne Kazım Karabekir, nede başka bir Türk, kimseye karşı savaşmamıştır. Her ne kadar resmi tarih inkar edip, yazmıyorsada, Ağrı, Elmecit Beg, Gur Heso, Bıroyê Hesıkê Têlî ve Egît başta olmak üzere, Ağrının öz evlatları yani Kürt halkı tarafından kurtarılmıştır.
Timsal Karabekir'e cevap gecikmedi. İnternethaber'e konuşan Sırrı Sakık şunları söyledi:
BİZE YALAN TARİH DAYATMAYIN
Hiç kimsenin sayesinde vekil ya da belediye başkanı değiliz. Bunları söyleyenler dönüp tarihe baksınlar, 1915'lere baksınlar. O tarihlerde ne acılara sebep olmuşlar bunları görsünler.
Geçmişle bir yüzleşsinler. Geçmişte neler yaşandığına baksınlar. Bize yalan tarih dayatacaklarına o topraklarda yaşayan insanların uğradığı haksızlıkları görsünler.
AĞRI HALKIYLA BİRLİKTE KARAR VERECEĞİZ
Bu halk o dönemlerde çok zulüm gördü. Militarizmi çağrıştıracak bazı isimlerin kaldırılması gerektiğini söylemek istedim. Daha vicdani isimlerin, Nazım Hikmet'lerin, Ahmet Arif'lerin Yaşar Kemal'lerin, Ahmedê Xani'lerin isimlerinin olmasının daha doğru olacağı kanısındayım. Daha çok barışı simgeleyenlerin, daha çok vicdanlara hitap edenlerin isimleri varken sokaklardaki o militarist duyguları çağrıştıracak isimler olmamalı düye düşündüm. Buna Ağrı halkıyla birlikte karar vereceğiz. Halkın talebi de bu.
1930'larda o toprakları bombalayan uçağın pervanesini oraya anıt olarak dikmişler. bu bir halka zulümdür. Yaşanan sürecin ruhuna terstir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder