30 Kasım 2012 Cuma

Melek Karaaslan davasında tutuklama talebine red


AĞRI - Ağrı'nın Hamur ilçesinde 3 ay tuvalete kapatılan ve daha sonra kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren 24 yaşındaki Melek Karaaslan ile ilgili açılan davanın ilk duruşması görüldü. Mahkeme Heyeti, sanıkların tutuklanması talebini red etti.


Ağrı'nın Hamur ilçesinde çocuk iken evlendirilen, 3 ay tuvalete kapatılan, 8 yıl şiddet gören 24 yaşındaki Melek Karaaslan'ın katledilmesiyle ilgili eşi Ferdi Karaaslan, babası Kasım Levent, kayınpederi Kudbettin ve kayınvalidesi Naciye Karaaslan hakkında "müebbet hapis" istemiyle açılan davanın ilk duruşması dün Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya Van Belediyesi'ne bağlı VAKASUM, Van Kadın Derneği (VAKAD), Bostaniçi Belediyesi Maya Kadın Danışma Merkezi, YAKAKOOP, Doğubayazıt Belediye Başkanı Canan Korkmaz, Ağırı Jin Kadın Danışma Merkezi, Ağrı Tabipler Odası, KESK'li kadınlar, CHP Kadın Kolları, İzmir Konak Kent Kadın Meclisi, Ağrı Barosu'na bağlı avukatlar, Yazar Esra Çiftçi ile gazeteci Müjgan Halis izleyici olarak katıldı.

Duruşmada sanıklar, tarafların avukatları hazır bulundu. İddianamenin okunmasından sonra sanıkların ifadelerine geçildi. Kasım Levent, Türkçe bilmediği için tercüman eşliğinde Kürtçe ifade verdi. Kızının eşi ve ailesi tarafından öldürüldüğünü, şikayetçi olduğunu belirten Levent, defalarca kızını almak için damadının evine gittiğini, ancak içeriye alınmadan geri gönderildiğini, son olarak oğlunu İstanbul’dan çağırdığını ve oğlu ile birlikte kızını alarak hastaneye götürdüğünü söyledi.

AYNI YATAKTA YARALARI GÖRMEMİŞ!

Baba Levent’ten sonra Karaaslan’ın eşi Ferdi Karaaslan ifade verdi. Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Karaaslan, eşinin kümeste değil, kendisiyle birlikte aynı yatakta yattığı iddiasında bulundu. Hakimin yaraları nasıl görmedin sorusuna ise Karaaslan, yaralardan hastanede haberdar olduğu iddiasında bulundu.“Melek bana sadece iki yıl kadınlık yapabildi. Ölen çocuktan dolayı psikolojisi bozulmuştu” diyen Karaaslan suçsuz olduğunu ileri sürdü.

Kutbettin Karaarslan, çobanlık yaptığını, ayda bir eve geldiğini belirterek, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Eve geldiğinde gelinini hasta gördüğünü ve oğlunu hastaneye götürmesi için uyardığını iddia eden Kutbettin Karaarslan beraatını istedi.

Son olarak Türkçe bilmediği için tercüman aracılığıyla ifadesi alınan Naciye Karaaslan da hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, gelinine düzenli baktığını savunarak iddiaların iftira olduğunu belirtti.

MÜDAHİL AVUKATLAR TUTUKLAMA İSTEDİ

Sanıklardan sonra tanıklara söz verildi. Ağrı Devlet Hastanesi'nde doktor olan Heval Bozdağ, Hamur İçe Emniyet Müdürlüğü'nden iki polis, komşular ve köy muhtarı, olayla ilgili gördüklerini anlattılar. Heval Bozdağ, Melek'in vücudundaki yaraların yeni olmadığını, uzun zaman içinde oluşan yaralar olduğunu belirtti.

Tanıklardan sonra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Ayşe Kaya, sanıkların ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek, olayın birkaç günlük bir olay gibi gösterildiğine dikkat çekti. Ailenin yeşil kartları olmasına rağmen Melek Karaaslan'ın tedavi edilmediğini belirten Kaya, sanıkların tutuklanmasını istedi.

Kaya'dan sonra söz alan Melek Karaaslan’ın avukatı Sedat Karaoğlan da olayın ve görgü tanıklarının beyanlarının net olduğunu belirterek sanıkların tutuklanmasını talep etti.

Sanık avukatı Halis Yaşar'ın beyanlarından sonra duruşmaya ara verildi. Daha sonra Mahkeme Heyeti, Adli Tıp raporunun gelmemesinden dolayı kesin ölüm nedeni tespiti yapılamadığını belirterek, tutuklama talebinin reddine karar verdi ve duruşmayı 23 Ocak 2013 tarihine erteledi.

BİR ‘ÇOCUK GELİN’İN TRAJEDİSİ

Ağrı'da 16 yaşında çobanlık yapan Ferdi Karaaslan ile evlendirilen Melek Karaaslan'a eşi ve eşinin ailesi tarafından şiddet uygulanmaya başladı.

Kocasının ailesi tarafından 18 yaşında eksi 30 derecede sokakta doğum yapmak zorunda bırakıldı ve ölü çocuk doğurdu. Giderek daha fazla şiddet gören Karaaslan, akli dengesini de yitirmeye başladı.

Şiddetten kaçan Karaaslan, babası Kasım Levent tarafından ailesinin yanına geri getirildi ancak bir müddet sonra kocasının evine geri gönderildi.

Ailenin kızının hayatından şüphe etmesi üzerine polisle eve baskın yapıldı ve genç kadının tuvalete kapatıldığı anlaşıldı. Bunun üzerine baba Levent, damadı Ferdi Karaaslan ve ailesinden kızına şiddet gösterdiği gerekçesiyle şikayetçi oldu.

30 kiloya düşen ve vücudunda çürümeden kaynaklanan kurtlanma başladığı da kaldırıldığı tespit edilen Karaaslan polisler eşliğinde Ağrı Devlet Hastanesine götürüldü.

"Öldüremedikleri için ölüme terk etmişler" denilen ve ruh sağlığını kaybeden Melek Karaaslan daha sonra Ankara'ya sevkedildi. Melek Karaaslan, 25 Temmuz 2012'de kaldırıldığı Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hayatını kaybetmişti. Melek Karaaslan'ın durumu, kendisini ziyarete giden ağabeyi sayesinde açığa çıkmıştı.

Fırat Haber Ajansı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder