4 Haziran 2012 Pazartesi

Doğubayazıt’ta bir Dersimli


Aynı kaderi paylaşanların ortak dilinin yarattığı güven ve dayanışmanın eseri;
Doğubayazıt’ta bir Dersimli
Doğubayazıtın Dersim kökenli Belediye Başkanı Dr. Canan Korkmaz yaptığı hizmetlerle dikkat çekiyor. Yaratılan önyargılara rağmen
bir Alevi, Dersimli olarak, Sünni ağırlıklı bir yerde belediye başkanı olması ile dikkatimizi çeken BDP Doğubayazıt Belediye Başkanı Dr.Canan Korkmaz ile okurlarımız için sohbet ettik.
Öncelikle Doğubayazıt’a geliş sürecini anlatırmısınız? Yönünüz nasıl buraya evrildi.
Ben aslen Dersimli olan, Erzincanlı bir ailenin çocuğuyum. İstanbul’da yaşamımı sürdürüyordum. Okulu bitirdikten sonra belediye bünyesinde açılan sağlık ocağına gelip, doktor olarak çalışmaya başladım. Böylece hiç hesapta olmayan, planlanmamış bir süreç ile Doğubayazıt’a yerleşmiş oldum.
Canan hanım ,aslen Dersim olduğunuzu söylediniz, hiç araştırdınız mı Dersim ile ilgili geçmişinizi?
Hozatlıyız. Ailemden duyduğum, otuz sekiz öncesinde Erzincan’a göç sonucu gelmişler ve bir daha da Dersime dönmemişler. Bilirsiniz, aile ortamında konuşulur ama çok kökleri araştırmaya dönük bir merak olmaz, sadece şuradanız, şunlardanız denir ve geçilir.
Ailem geri dönmemiş ama ben yıllar sonra Dersim’e döndüm ve araştırarak Hozat’ın hangi köyünden geldiğimizi ve akrabalarımızın yerlerini öğrendim. Aslında basit gözükse de aidiyet duygusu, kökle buluşma hissi önemlidir diye düşünüyorum. Bu yüzden de sebebi ne olursa olsun köklerimize sahip çıkmalıyız.

Sayın Başkan Doğubayazıt’a Belediye başkanı olma süreciniz nasıl başladı? İstanbul’dan kalkıp doktorluk yapan birinin ,çalıştığı yere belediye başkanı olması zor ve ilginç bir durum..
Dediğim gibi ben zaten Doğubayazıt’ ta yaşıyordum. Belediyenin sağlık evinde doktor olarak görev yapıyordum. Yani halk beni tanıyordu, zaten öneri de onlardan geldi. Benim ise Belediye Başkanı olmak gibi bir hedefim yoktu ve hiç düşünmemiştim. Çünkü daha çok sendika ve kadın sorunuyla ilgiliydim. Bu paralelde elbette partimle ilişkim vardı ama siyasette çok aktif değildim. Daha çok çalışmalara katılma düzeyinde bir ilişkim vardı. Belediye seçimi gündeme geldiğinde partimiz tarafından bölgemizde ön seçim yapıldı ve adaylığım kesinleşmiş oldu. Şunu söylemeliyim ki bu ön seçim sırasında, adaylar içinde benden daha çok emeği olan arkadaşlar vardı. İçten içe onların hakkı diye düşünmüyor değildim ama karar benim üzerime verildi. Bana da halkın ve partimin bu kararını saygıyla karşılamak düştü.
Adaylığınız sürecinde karşılaştığınız zorluklar oldu mu, Dersimli bir Alevi olmanız halk arasında nasıl karşılandı?
Ben 2009 yılında DTP’ nin adayı olarak seçildim. Karşımda AKP den ve diğer partilerden de adaylar vardı. Doğal olarak onlar da seçimi kazanmak istiyorlardı ama bütün propagandalarını benim mezhepsel yanım ve dışarıdan gelmem üzerine yürütüldü. Karşımdaki adayların öne çıkardığı en yoğun propaganda, benim dışarıdan geldiğimdi. İş bununla da kalmadı. Ardından Dersimli olduğum, Alevi ve Kızılbaş yanım öne çıkarıldı. Hatta Ermeni olduğum bile söylendi, bu yönde propagandalar yapıldı. Yani diyebilirim ki seçim süreci boyunca bu kara propagandayı sürekli işlediler. Tabi bir faydası olmadı. Doğubayazıt halkı bu geri ve etik olmayan karalamalara itibar etmedi. Büyük bir çoğunluk ile partimin desteklediği adayı, yani beni seçti. Bu da gösteriyor ki eski böl- parçala ya da mezhepsel çelişkilerle yönetme dönemi değişiyor. Bir Alevi, kadın aday olarak seçilmem bunu gösteriyor.
Adaylığınızı aileniz nasıl karşıladı ?
Doğubayazıt’a Belediye Başkan adayı olmama başlangıçta ailem de karşı çıktı. Orada yapamazsın, sen Alevisin sana asla oy vermezler, onlarla anlaşamazsın vb. önyargıları ile adaylıktan vazgeçmemi istediler. Belki de en büyük uğraşı aileme karşı verdim.
Ama ben bu bakış açısını doğru bulmadım, çünkü Kürt insanının yaşadığı değişikliği görüyordum. Özellikle parti kitlesinde bu tür ön yargıların bertarafı için nasıl bir çaba sarf edildiğini biliyordum. Dolayısıyla bizlerin de yani Alevilerin önyargılarının da sorgulanmasından yanaydım. Aynı kaderi paylaşanlar olarak biraz daha bir birimizi anlamaya çalışalım istiyordum. Evet, burası biraz daha muhafazakâr, biraz daha Sünni inanç kimliğinin ağır bastığı bir yer ama gördüğünüz gibi dışarıdan gelmeme karşın, bir Alevi olarak ben onların belediye başkanıyım.
Halkın size yaklaşımı nasıl?
Gönül rahatlığıyla söyleye bilirim ki gerek adaylığım öncesi, gerekse sonrasında bu halk bir gün olsun bana öteki olarak görülme farkını yaşatmadı. Aksine daha çok kucakladılar ve daha çok sahiplendiler. Aleviler içinde ailem gibi düşünenlerin olduğunu biliyorum ama artık onlarında bu gerçeği görmelerini istiyorum. Geçmişte karşılıklı yapılan hatalara bu gün artık bizim düşmememiz gerekiyor. Zulüm görmüş, katledilmiş, dili, kimliği inkâr edilmiş mağdurlar olarak yeterince acı deneyim yaşadık.
Dolayısıyla bir daha keşke dememek adına bir an önce var olan bu ön yargılarımızdan mutlaka kurtulmalıyız ve kazanmak için birlikte davranmalıyız diye düşünüyorum
Belediye hizmeti konusunda karşılaştığınız zorluklar nelerdir?
İlk dönemlerde zorlandığım konular oldu tabi, 80 bin nüfuslu bir kenti yönetmek kolay değil, ayrıca belediyecilik konusunda bir deneyime sahip değildim. Doğal olarak zorlandığım dönemler oldu ama bir süre sonra arkadaşlarımla birlikte eksikliklerimizi aştık ve seçimden önce söylediklerimizi hayata geçiriyoruz.
Programımıza aldığımız hizmetleri gerçekleştirmek için halk ile birlikte çalışmaya başladık. Şimdi daha iyi noktadayız, çünkü sorunlarımızı biliyoruz ve bu sorunları önceliğine göre çözmeye çalışıyoruz. Halkımızın bizden beklediği hizmeti en iyi şekilde yerine getirmek için büyük çaba sarf ediyoruz. Hizmette bir noktaya geldik ama hala eksikliklerimiz var, onları da aşama aşama yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu konuda merkezi hükümetten bir parça destek görsek, eksik kalan projelerimizi daha kısa vadede hayata geçirme olanağını bulmuş oluruz. Maalesef bir katkı görmüyoruz ama halka inanıyor ve güveniyoruz, halk ile beraber her sorunun üstesinden geleceğimize inancım tam.


dersim gazetesinin haziran sayısında yayınlanmıştır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder