26 Ekim 2013 Cumartesi

Bölge Baroları özel okulda anadil eğitimine karşı

"Urfa'da gerçekleşen toplantıya Urfa, Batman, Van, Diyarbakır, Siirt, Şırnak, Tunceli, Kars, Ardahan Bölge, Bingöl, Bitlis, Muş, Ağrı, Hakkari ve Mardin Baro başkanları katıldı.

Urfa'da bir araya gelen bölge baro başkanları, çözüm süreci, demokratikleşme paketi, Kürt sorunu ve faili meçhul davalara ilişkin bir toplantı yaptı. Yapılan toplantı sonucunda, Kürtçe'nin sadece özel okullarda okutulmasına karşı olunduğu belirtilerek, Rojava sınırına örülen duvarların da çözüm sürecine aykırı olduğu kaydedildi.


Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge Barolar Toplantısı Urfa'da yapıldı. Basına kapalı gerçekleşen toplantının sonucu toplantı sonrasında basın mensupları ile paylaşıldı.  6 maddelik kararın alındığı toplantının gündeminde çözüm süreci, demokratikleşme paketi, Kürt sorunu ve faili meçhul davaları vardı. Urfa Baro Başkanlığı ev sahipliğinde yapılan toplantının sonuç bildirgesi Urfa Baro Başkanı Ali Fuat Bucak tarafından okundu. Ali Bucak, çözüm süreciyle birlikte başlayan çatışmasızlığın bölgede ve ülke sathında yarattığı rahatlama ve beklentinin önemi ile mutlaka devamının gerektiğinin altını çizdi.

Çözüm sürecinin siyasi kaygılardan uzak, ahlaki bir zeminde sürdürülmesi gerektiğini dile getiren Bucak, Türkiye toplumunu yakından ilgilendiren bu meselede siyasi partilere ve STK'lara önemli sorumluluk düştüğünü aktardı. Bucak, bu süreçte çözümü sürdüren aktörlerin süreci akamete uğratacak üslup ve tehdit dilinden uzak durmalarının hayati önem arzettiğini ifade etti.

"Demokratikleşme paketi bölge insanında ve kamuoyunda oluşan beklentileri karşılamaktan uzaktır" diyen Bucak, paketin çözümsüzlük kaygılarını da beraberinde getirdiğini belirtti. Anadilde eğitimin sadece özel okullarda verilmesini eşitliğe aykırı olduğunu kaydeden Bucak, "Kürt sorununun çözümü noktasında irade beyan eden hükümetin demokratikleşme ve çözüm süreci bağlamında yaptıklarını önemsemekle birlikte, paketin aksine anadilde eğitim hakkının eşitlik hukuku temelinde kamu okullarında devlet tarafından yerine getirilmesi gerektiğini ve bu durumun Anayasal güvenceye bağlanmasının; İnsani, ahlaki ve hukuki bakımdan zorunlu olduğunu tekrar vurgulamak istiyoruz" dedi.

Demokratikleşme paketi farklı inanç ve grupların beklentilerini karşılayamadıklarını anlatan Bucak, özellikle de Alevilerin Cemevlerinin statüleri hakkında irade ortaya konulmamasının ciddi hayal kırıklığı oluşturduğunu vurguladı.

Rojava sınırına örülen duvarı çözüm sürecine aykırı bulduklarını kaydeden Bucak, "Rojava ve Türkiye sınırları içerisindeki akraba Kürtler arasında örülen ve adeta Berlin Duvarı'nı andıran sınırdaki duvar inşası çözüm sürecine aykırı yönde ilerleyiş anlamına gelmektedir" ifadelerine yer verdi.

Toplantıda alınan son karar ise faili meçhul davalar ile ilgiliydi. Sanıkları devlet görevlisi olan bazı faili meçhul cinayetlerin faillerinin yargılandığı davalar 'güvenlik gerekçesiyle' binlerce kilometre uzakta bulunan illere nakledildiğini hatırlatan Bucak, şöyle devam etti: "Davaların güvenlik sorunu olmamasına rağmen bu şekilde Fıratın batısına nakledilmesinin sanıkların adaletten kaçırılması anlamına geldiğini ve bu uygulamanın sorumluluğunun Adalet Bakanlığı'na ait olduğunun bilinmesini istiyoruz.

Fırat Haber Ajansı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder