Eskişehir’in Alpu İlçesinde yaşayan Altan ailesi önceki gün yedinci kez saldırıya uğradı. En son 22 Nisanda araba ve motorla Ağrılı Altan ailesinin Baraj Yolu üzerinde bulunan evleri yaklaşık 40 kişilik bir grubun, silahlı ve taşlı saldırısına uğramıştı.
Bir aile düşünün… Bir değil, iki değil tam yedi kez çeşitli şekillerde saldırıya uğramış bir aile. Kürt olması ise tüm bu saldırılar için yeterli. Peki bu durum karşısında yetkililer ne yapıyor? Bir aile nasıl olur da yedi kez etnik kökeni nedeniyle saldırıya uğrar ve her saldırı sonrasında failler cezasız kalır? Alpu’da önlem almak için Altan ailesinden birilerinin ölmesi mi bekleniyor? Aslında bu son saldırının yapılacağı öylesine belliydi ki, Altan ailesine saldıran grup, aileyi hayvanlarını merada otlatmamaları konusunda tehdit etmişti ve ne garip ki M. N. Altan, merada hayvanlarını otlatırken saldırıya uğradı…
DÖRT KİŞİ SOPALARLA SALDIRDI
Eskişehir’in Alpu İlçesinde yaşayan Altan ailesi önceki gün yedinci kez saldırıya uğradı. En son 22 Nisanda araba ve motorla Ağrılı Altan ailesinin Baraj Yolu üzerinde bulunan evleri yaklaşık 40 kişilik bir grubun, silahlı ve taşlı saldırısına uğramıştı. Bu saldırı ile ilgili hiç kimse cezalandırılmazken önceki gün de 17 yaşındaki M. N. Altan’a merada hayvanlarını otlatırken dört kişi sopalarla saldırdı. Saldırı sırasında başından yaralanan Altan, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesine kaldırıldı.
Aile 22 Nisandaki saldırıdan sonra yetkililere “Önlem alın, yoksa can güvenliğimizi sağlamak için karşılık vermek zorunda kalacağız” diyen Altan Ailesi yetkililerden ‘Bir şey yapamazsınız, ancak yatak odanıza girerlerse karşılık verebilirsiniz’ cevabını almıştı. Biz de hastane önünde kardeşinden iyi bir haber bekleyen Abdullah Altan ile görüştük.
‘ŞİKAYET EDİYORUZ SONUÇSUZ KALIYOR’
Altı yıl önce Alpu’ya yerleştiklerini belirten Altan, ilçeye ilk yerleştiklerinde bir grubun Altan ailesinin ilçeden gitmesi için imza topladığına değindi. İlçeden ayrılmaları için daha önce altı kez silahlı saldırıya uğradıklarını kaydeden Altan, gerçekleştirilen bu saldırının ise yedinci olduğunu vurguladı. “Şikayet ediyoruz, sonuçsuz kalıyor” diyen Altan, saldırıların sistematik bir şekilde gerçekleştiğine dikkat çekti. Yetkililerden bu konuyla ilgilenmelerini isteyen Altan, “İlgilenmezlerse bu saldırılara ortak olurlar. Çünkü bu ilk değil. Bir değil, iki değil, bu tam yedinci. Eğer saldırılar devam ederse biz de gereken neyse yapacağız” dedi. Saldırılara polislerin destek verdiğini iddia eden Altan, savcılığa giderek suç duyurusunda bulunduklarını anlattı. Savcının babasına ‘git-gel’ dediğini belirten Altan 22 Nisanda gerçekleşen saldırıdan sonra da şikayetçi olduklarını söyledi. Polislerin ‘Biz gerekeni yapacağız’ dediğini kaydeden Altan, ‘gerekenin’ bir türlü yapılmamasından şikayetçi.
ÖLÜM MÜ OLMASI GEREKİYOR?
22 Nisandaki saldırıdan sonra Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eskişehir İl Meclisinden bir heyet Alpu’ya giderek Altan ailesini ziyaret etmiş ve Alpu Kaymakamı ile görüşmüştü. Bu heyet içinde yer alan BDP Eskişehir İl Yöneticilerinden Enver Tek ile görüştük. Alpu’da meydana gelen bu olayın sorumlusunun Eskişehir Valiliği ve Alpu Kaymakamlığı olduğunu iddia eden Tek, bu olaydan valinin de, kaymakamın da haberi olduğunu belirtti. “Biz gittik bir takım endişelerimizi bildirdik. Ama görüyoruz ki saldırılar devam ediyor. Burada ölüm mü olması gerekiyor” diyen Tek, Eskişehir Valisi ve Alpu Kaymakamına seslendi. Gerekenin yapılmasını isteyen Tek “Eğer yapmayacaksanız lütfen bu şehirden gidin. Başka şehirlerde çalışın” dedi. Eskişehir halkının birlikte yaşamak istediğini vurgulayan Tek sözlerine şöyle devam etti: “Kürtler olarak zorumuza gidiyor. Biz her yerde saldırıya uğruyoruz. Linç girişimlerine tutuluyoruz. Bu kadar bedel ödememize rağmen barış istiyoruz. Lütfen herkes elini taşın altına koysun ve gerekeni yapsın.”
SALDIRANLAR BİR AN ÖNCE YAKALANSIN
Alpu’da yaşanan bu saldırıyı kınayan HDK Eskişehir İl Meclisi, bir heyet oluşturarak Alpu’ya gitti. Alpu kaymakamlığı önünde basın açıklaması yapan heyet daha sonra saldırıya uğrayan Altan ailesini ziyaret etti. HDK Eskişehir İl Meclisi adına basın metnini okuyan Enver Tek, önceki gün meydana gelen bu olayın geçen aydan belli olduğunu söyledi. Ailenin evine defalarca taşlı ve silahlı saldırı yapılmasına rağmen ne ilçe kaymakamlığının ne de ilçe emniyet müdürlüğünün önlem aldığını belirten Tek, suçluların yargı önüne çıkarılmadığına dikkat çekti. “Yaptığı yanına kâr kalan saldırganlar, yetkililerin gerekeni yapmamasından aldığı cesaretle bu vahim olayı gerçekleştirmişlerdir” diyen Tek, işin korkutucu yanının ise ilçe emniyet ve jandarmadan yardım isteyen aileye ‘Elini yüzünü yıkayın buraya getirin’ denmesi olduğunu söyledi. Tek, HDK İl Meclisi olarak bu olayın daha öncekiler gibi üzerinin kapanmasını istemediklerini kaydetti. Tek, “Şehir eşkıyaları bir römork dolusu gelip, gündüz sayılacak bir saatte yüzlerini saklamaya gerek bile görmeden savunmasız kadın ve çocuklara ırkçı, faşist saldırıda bulunabiliyorsa, hayvan otlatan 17 yaşındaki çocuğa dört kişi birden saldırıp darp edebiliyorsa, burada devletin otoritesi ve vatandaşlara karşı adil duruşu tartışılır” dedi. Tek, kamu vicdanının ve ailenin en önemli beklentisinin bu saldırıyı bir an önce yakalayıp, yargı önüne çıkarılması olduğunu söyledi.
(Eskişehir/EVRENSEL) Eylem Lodos
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder