4 Ağustos 2012 Cumartesi

Ağrılı Asker Nihat Bakır'ın babası: Bir tuzak kurdular öldürdüler

 İZMİR (DİHA) - Tekirdağ'ın Çorlu İlçesi'nde 27 gün kala birliğinin içinde başından vurulmuş bir halde cansız bedeni bulunan Ağrı nüfusuna kayıtlı er Nihat Bakır'ın babası Rıfat Bakır, çocuğunun infaz edildiğini söyleyerek, "Artık yeter! Hiçbir gariban çocuğunu askere göndermesin" diyerek tepkisini dile getirdi.


Tekirdağ'ın Çorlu İlçesi'nde askerliğini yaptığı 105'inci Topçu Alayı'nda kendi birliği dışında bir birliğin nöbetçi kulübesinin dibinde ölü bulunan ve askeri yetkililerin "intihar etti" dediği Nihat Bakır'ın ailesi, çocuklarının infaz edildiğinden emin olduklarını açıkladı. İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şube'de yapılan basın açıklamasına katılan Bakır'ın anne, babası ve yakınları yaptıkları açıklamayla çocuklarını öldürenlerin bir an önce ortaya çıkarılması talebinde bulundu. İHD yönetimi ise aileye hukuki yardımda bulunmak için girişim başlattı.

Aile uzman çavuştan şüpheleniyor

Basın toplantısında konuşan baba Rıfat Bakır, oğlunu kendi elleri ile askere gönderdiklerini; ancak bir kuru tabut ile geri aldıklarını anlattı. Oğlunun askerlik yaptığı süre boyunca kimse ile sorun yaşamadığını ve arkadaşlarından öğrendiklerine göre alay içerisinde sevilen asker olduğunu öğrendiklerini dile getiren Bakır, ne olduysa oğulları öldürülmeden 3 gün önce olduğunu belirtti. Oğlu ile tartışan Ozan isimli bir uzman çavuştan şüphelendiklerini dile getiren Bakır, "Oğlumla tartışan uzman çavuş, 'Burada ikimiz fazlayız. Ya senin askerliğin bitmeyecek ya da benim' demiş. Zaten ondan 3 gün sonra öldürdüler. Bir tuzak kurdular öldürdüler ve o nöbetçi kulübesinin oraya attılar" diye konuştu.


Oğullarının öldürüldüğünden emin olduklarını söyleyen Bakır, "Hiç bir sorunu olmayan, bayramda terhis olacak bir çocuk neden intihar etsin. İntihar ettiği söylenen G3 piyade tüfeği 105 santimetre uzunluğunda. Bir insan nasıl o uzunluktaki bir silahla kendini başının üstünden vurabilir. Sonra nasıl olur da o silah halen oğlumun elinde durur. Bunlar hep devletin düzmecesi. Ben var olduğum sürece hukukî mücadelemi sürdüreceğim" diye belirtti.

'Gözüme uyku girmiyor'

Çocuğunu kaybettiği günden bu yana gözüne uyku girmediğini gözyaşları içinde anlatan Bakır, uyuyabildiği zamanlarda ise sürekli oğlunu rüyasında gördüğünü söyledi. Çocuklarını askere gönderecek olan ailelere çağrı yapan acılı baba, "Askerlerin baştan beri söyledikleri her şey yalan. Yeter artık. Benim çocuğum öldü başkasının ölmesin. Hiçbir gariban çocuğunu askere göndermesin. Bir vekilin çocuğu böyle ölseydi kıyamet kopardı. Hep bizim çocuklarımızın postu üzerinde savaş var. Hiç zenginlerin kapısına gidip böyle haberler verdiler mi?" şeklinde konuştu.

İHD İzmir Şube Başkanı Adnan Kaya ise, hem bir hukukçu hem de insan hakları savunucusu gözüyle olaya baktığını ve ölümün infaz olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu dile getirerek aileye her türlü hukukî yardım ve destekte bulunacaklarını belirtti.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder