Eşi ve eşinin yakınlarının yaptığı işkenceler sonucunda yaşamını yitiren Melek Karaslan’ın davasının 4’üncü duruşması görüldü. Tutuksuz yargılanan Ferdi Karaaslan ve ailesi duruşmaya katılmadı. Melek Karaaslan’ın annesi Hanım Levent suçluların cezalandırılmasını istedi.
Ağrı'nın Hamur ilçesi Çağlayan (Eşurgevuk) köyünde eşi Ferdi Karaaslan, kayınpederi Kudbettin ve kayınvalidesi Naciye Karaaslan tarafından 3 ay boyunca tuvalete kapatılıp aç bırakılan, 8 yıl boyunca işkenceye maruz kalan ve kaldırıldığı Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Araştırma Hastanesi'nde Temmuz 2012'de yaşamını yitiren Melek Karaaslan'ın (24) 4'üncü duruşması Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Mahkemeye tutuksuz yargılanan Ferdi Karaaslan ve ailesi katılmazken, Melek Karaaslan'ın annesi Hanım Levent, babası Kasım Levent, "25 günde 25 dakika pedalle 25 Kasım'a ulaşmak" aktivisti Dr. Yonca Ayas, KESK Ağrı Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hüdeyda Demirtaş, SES Ağrı Temsilcisi Fecri Çalboğa, KAMER yöneticisi Birgül Arat, Ağrı Güneşin Kadınları Derneği Başkanı Gülay Söylemez, Doğubayazıt Belediyesi Kadın Danışma Merkezi Sorumlusu Özlem Arıcı ve avukatları katıldı. Duruşmada Melek Karaslan'ın annesi Hanım Levent kızının ölümünden sonra aile olarak mahfolduklarını belirterek, davanın sonuçlanmasını ve suçluların ceza almasını istedi. Mahkeme tarafından Karaaslan'ın babası için koyduğu adli kontrolün kaldırılmasını isteyen avukatların talebi reddedilerek, 10 günde bir ikamet ettiği yerdeki karakola imza atması kararlaştırıldı. Mahkemede söz alan Karaaslan'ın babası Kasım Levent, "Hangi baba kızının bu durumda olmasını ister. Kimsemiz yoktur" dedi.
Mahkeme heyeti Adli Tıp Kurumu'ndan Melek Karaaslan ile ilgili raporun gelmesi ve delilerin tekrar incelemesi gerekçesiyle duruşmayı 27 Haziran'a erteledi.
Mahkeme sonrası konuşan Karaaslan'ın annesi Hanım Levent, duruşmanın sürekli ertelenmesine tepki göstererek, suçluların ceza almasını istedi. Karaaslan'ın eşinin, kayınbabası ve kaynanasının ceza alması gerektiğini belirten Levent, "Kızım korkudan yaşadığı şiddeti bize söyleyemiyordu. Zaten sürekli eve gelmelerine de izin vermiyorlardı. Bizden sürekli saklandı" diye konuştu. Mahkemeye geliş gidişlerde zorlandıklarını ve yaylada olduklarını ifade eden Karaaslan'ın babası Kasım Levent, "Allah bu adaleti kabul etmez. Hangi baba ister ki kızının işkence görmesini. Kızımı korkutmuşlardı. Bize söyleyemiyordu yaşadıklarını. Zaten evlerine gitmemizi de istemiyorlardı. Kızım sürekli bizden saklandı. İşkenceye maruz kaldığını çok geç öğrendik. Kaynanası, kayınbabası sahip çıkmadı keşke eşi sahip çıksaydı. Bizler evlatlarımıza sahip çıkmazsak kim sahip çıkacak. Kızım ciğerimdir. Hakim ister mi kızı işkence görsün. Nasıl Allah'tan korkmuyorlar, bunları kızıma yaptılar" diyerek yaşanan duruma tepki gösterdi.
Dr. Yonca Ayas, Türkiye coğrafyasında yaşayan kadınların kimlik, dil ve ırk ayırmaksızın şiddete maruz kaldıklarını ifade ederek, yaşadıkları coğrafyada öldürme ve dayağın giderek artmasının acı olduğunu belirtti. Ayas, "Bizler Ağrı'da kadına şiddete hayır amaçlı olarak şehir merkezinde pedal çevirdik. Biliyorum işin hukuki boyutu hukukçuların bilebileceği iş; ama sosyal olarak baktığımızda hepimize görev düşüyor. Bir daha böyle mahkemeler için yer değiştirmemeyi umut ediyorum. Kadına şiddette hayır bugün ve yarın daima" dedi.
Fırat Haber Ajansı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder