5 Ocak 2012 Perşembe

KOSEGELÎ


OTANTİK KÜRT KÜLTÜRÜNDEN KOSEGELÎ (Selahaddîn Mihotulî "Arya Uygarlıklarından Kürtlere")

KOSEGELî: Otantik Kürt kültür öğeleri araştırıldığında kökenine bağlı en belirgin motiflerden birinin de "Kosegelî" adı verilen temsili halk gösterilerinde yer aldığı görülmektedir. Coşku ile seyir edilen Kosegelî
gösterilerinde 6 bin yıl evvelki Sumer mitolojisindeki "benzerinin canlandırıldığı anlaşılmaktadır. Bu canlandırma sıradan bir benzetme değil, köktenli ilk varyantlarındandır. Köktenli bir Kürt geleneği olan Kosegelî, Kürt kültürü ile Sumer kültürü arasında kurulan köprülerin önemli bir geçididir. Konunun tarihi ve arkeolojik kökenine geçmeden önce bu gösterilerin somut şekli ve kutlanışının anlatılması önem gösteriyor.
Kosegelî gösterileri yörelere göre değişik tarihlerde düzenlendiği anlaşılıyor. Bazı yörelerde Xwedirnewî etkinliklerinden bir hafta önce (Şubat başı) başlamak üzere 15 gün sürerken bazı yörelerde de 15-28 Şubat tarihleri arasında düzenlenir. Bu tarih, günümüzdeki Kürdüstan'da sert kışların sürdüğü bir dönem olmasına rağmen, Mezopotamya şartlarında hayvanların doğurma ve bazılarında çiftleşme dönemidir. Bolluk ve bereketin oluşmaya başladığı bir dönem olduğundan, o dönem için bir bayram olarak değerlendirilmesi gerekiyor.
Kosegelî motifini oluşturmak için köyün veya yörenin iriyarı ve güçlü bir erkeği seçilir. Bu erkeğin başına, yüzü örtecek şekilde özel hazırlanmış keçe külah bir maske giydirilir. Kosegelînin görebilmesi ve nefes alabilmesi için bu maskenin burun, göz ve ağız kısımları açık bırakılır. Başta iki boynuz ve çene altında uzun bir sakalı var. Vücuda, kalça üstüne kadar inen, keçi derisinden yapılmış, kıllı bir elbise giydirilerek bunun içine bez veya ot doldurularak şişirilir. Kosegelînin arkasında yarım dik duran uzun kıllı bir kuyruğu; önünde sertleşmiş, abartılı cinsel organı (penis, fallus) var. Bacakları uzun kıllı deriden veya saçaklı iplerden yapılmış bir örtü ile kaplıdır. Boyununda, omuzlarında ve bacaklarında çıngıraklar asılıdır. Elinde kıllı eldivenler ve bir değnek (çowgan) bulunmaktadır. Konuşmayı bilmez, sadece nara atıp anlaşılmaz sesler çıkararak sağa sola saldırmaktadır. Böylece otantik şekline uygun olarak korkunç görünmesi sağlanır. Bu haliyle o, bir insandan çok insan görünümlü mitolojik bir karışık yaratığa benzemektedir.
Kosegelî gösterilerinde ikinci önemli öğe bir kadındır. Ancak, günümüz Kürt toplumunun şartlarında kadın rolünü, kadın elbisesi giydirilen bir erkek üstlenmektedir. Kadın da iri, güçlü kuvvetli ve hafif meşrep bir tiptir. Aynı zamanda iyi cilve yapma ve kıvrak dans etme yetenekleri var. Ulusal renklerden oluşan Kürt kadın elbiseleri giymiştir. Yüzü karışık renklerden oluşan bir çarşaf (xêlî) ile örtülmüş olup başında Kofî bulunmaktadır. Kosegelîyi ve eşini, gösterileri düzenleyenlerden başka kimse tanıyamaz.
«Burada bir izlenimimi anlatmadan geçmeyeceğim. Bizim yörede Azeri ve Kürt köyleri vardı. Ancak Azeri ve Kürt kadınları dil ve kültürlerinde olduğu gibi kıyafetleri ile de biri birlerinden hemen ayrılıyorlardı. Ancak Kürt geleneklerini öğrenen Azeriler Kosegelîyî de takip ediyorlardı. Ben 15, 16 yaşlarındayken Azeriler de Kosegelî gösterileri düzenliyorlardı. Fakat Kosegelî'nin eşi kadına Kürt kıyafeti giydiriyorlardı. Kürtlere ait bir geleneğin otantik şeklini o dönemlerde koruyarak dürüstçe bir davranışta bulunmuşlardı.»
Bu gösteriler müzik eşliğinde yapıldığı için bir veya iki halk müzisyeni Kürt müziği çalarak gösterilerin danslı ve müzikli olmasını sağlar. Buradaki müzik enstrümanının "tilim (gayda)" olması tercih edilir. Veya davul-zurna kullanılır. Enstrümantal müzik başlıca üç türden oluşuyor. Bunlar halk dansları havaları, savaş müziği havası ve yas müziğidir. Bunlardan her biri gösteriler sırasında gerektiği yerde çalınmaktadır. Ekipte gösterilerde bahşiş toplamak, rehberlik yapmak veya dövüşlerde taraf hakemliği yapmak görevlerini yürüten iki kişi (Bunlara ‘tûrikvan’: çantacı denir.) daha bulunuyor.
Kosegelî gösteriler, bazen birkaç köy halkı tarafından ortak olarak da düzenlenebiliyor. Fakat göstericiler çok sayıda köyde gösterileri tekrarlayabilmektedir. Kural olarak gösteriler, açık havada herkesin görebileceği yerlerde yapılır. Ancak kötü havaların olduğu günlerde bazen evlerin içine girilerek içeride de gösteri yapılabilmektedir. Bazı yerlerde gösteriler yakılan bir ateş etrafında yapılmaktadır. Meydanda yapılan gösterilerden sonra her evin kapısına gidilerek gösteriler tekrarlanır.
Gösterilerde önceleri folklorik dans havaları çalınarak Kosegelî ile eşi birlikte oynarlar. Kadın, çeşitli mimiklerle kendisini ona kıskandırır. Kosegelî de, biraz acemice oynarken sağa sola şaşkın bir şekilde koşup elindeki sopayı sallar. Naralar atarak kadına yabancıların yaklaşmamasını sağlar. Böylece Kosegelî başka erkeklerin kadına sarkıntılık yapmasını veya onu kaçırmasını önlemeye çalışır. Ancak kadına sarkıntılık veya kaçırma olayları meydana gelebilir. Bu durumda, Kosegelî bunu yapanlara karşı ciddi bir şekilde sopasını kullanabilir.
 Kosegelî kadının etrafında dolaşırken ona sekse davet eden mimikler yapar. Bunun sürdüren Kosegelî, bayılarak yere düşer. Bu sırada müzik cenaze havaları çalar. Kadın dövünerek, dizlerine vurarak ağlar. Etrafındakilerden yardım istercesin hareketler yapar. Ancak yapacak bir şey yoktur. Kosegelî ölmüştür. Kadın bu sefer kefen almak için onlardan yardım ister. Bu durumda herkes cenaze masraflarına katkıda bulunmak için ölen Kosegelînin dul karısına yardım eder. Tûrikçiler (bahşiş toplamakla görevli kişi) verilen yardım ve bahşişleri toplar (Bu bahşişler daha sonra beraberce yenir veya paylaştırılır). Bu işlem bittikten sonra kadın yeniden sırt üste yatan Kosegelînin yanına gelerek onun cinsel organını (fallus, kîr) karışlayarak ölçer. Sonrada Kosegelînin ağzı üzerine oturup yellenme taklidi yapar. Bunun üzerine Kosegelî canlanarak yerinden fırlar. O zamana kadar cenaze havası çalan müzik hızlı bir ‘tirîngî (kovalama, koşturma, saldırma)’ çalar. Kosegelî, çılgın bir şekilde anlaşılmaz sesler çıkarıp sağa sola saldırınca herkes koşuşur. Tabi bu hareketler seyircileri güldürerek eğlendirir. Böylece bir gösteri faslı tamamlanmış olur. Gösteri yeri değiştirilerek yeniden tekrar edilir. Gösteri bazı nüfuslu kişiler için özel olarak da yapılabilmektedir.
Bu gösteriler sırasında ayrı iki Kosegelî grubunun karşılaşması mümkündür. Bu durumda evvela iki grup birlikte müzik çalarak ekiplerinin gösterisi sergilenir. Fakat iki kose biri birlerinin rakibi olduğu için dans edip değnek dövüşleri yapar. Zira Kosegelîlerden biri diğerinin eşini almak kaçırmak istediğinden kıskançlık unsuru söz konusudur. Bu dövüşlerde ana tema yanlarındaki kadını biri birlerinden korumak, onu rakibine kaptırmamadır. Bu dövüşler; Kosegelîlerin gücünü, maharetini, dayanıklılığını ve çevikliğini gösterdiğinden hiçbir Kosegelî dövüşü bırakmak istemez. Dövüş sırasında savaş müziği çalmaktadır. Böylece sopa dövüşü ciddiyet kazanır. İkisi biri birlerini kesin vuruşlarla saf dışı etmeye çalışır. Bu dövüşler bazen kanlı bir şekilde sonuçlanabilir. Kosegelîlerden yaralananlar olduğu gibi söylenenlere göre ölenler de oluyormuş. Kürtler arasında katı bir şekilde var olan kan davasına rağmen bu dövüşte ölen veya yaralanan için kan davası güdülmez.. Bunlar birer oyun olmasına rağmen, oyuncuların gerçek yaşamdaymış gibi ciddi davranmaları ilginçtir.
Her kültür öğesi, öncelerinin devamı veya şartlara göre değiştirilmiş şekli olduğuna göre Kosegelînin de bir öncesi var. Kürtlerin "Kosegelî" geleneği yeni icat edilmiş veya başka bir coğrafyadan ithal edilmiş her hangi bir eğlence öğesi değil. Bunun filolojik araştırması yapılınca anonim bir kültür öğesi olarak, binlerce yıl önceden var olan bir mitolojinin devamı olduğu görülmektedir. Böylece Sumerler ile Kürtler arasında bulunan yüzlerce bağlardan önemli olan biri daha irdelenmiş olmaktadır.
Sumer mitolojisinde olduğu gibi Kosegelî gösterileri de genellikle Kürdistan'ın dağlık yerleşimlerde yapılmaktadır. Böylece coğrafi bir benzeşme ilk başta söz konusudur. Her ikisi de benzer öğeler taşımaktadır. Bu durum Kosegelî'de de aynen görülmektedir. Mitolojide olduğu gibi Kosegelî'ye eşlik eden kadın aynı tipleri canlandırıyor. Hafif meşrep bu kadınların yaptıkları hareketler, seksüel içeriklidir. Kosegelî gösterileri ile toplanan bahşişin alınışı, Sumer mitolojisi ile bir bütünlük gösteriyor. Kosegelî'nin dövüşü mitoloji ile başka bir benzerlik yöndür. Her iki motifte de dövüşün nedenleri içinde seksüel üstünlük kurma ve biri birlerinin gururunu kırma içgüdüsü yatmaktadır.
Fiziki görünüm ve gösteri bakımından "Sözkonusu mitoloji ile Kosegelî " benzerlik halindedir.. Bu motifin en belirgin özelliği abartılı bir cinsel organın bulunmasıdır. Bu bağlamdan olmak üzere bunların prototiplerinin en eski örnekleri Tîrîşîn yaylası kaya resimlerinde görülmektedir Bu kayalar üzerine çizilen böyle bir yaratığın cinsel organı yere kadar sarktığı görülüyor. Kosegeli tipine benzer bir duvar kabartması da Aşağı Zagros bölgesinde bulunan Elam'ın başkenti Sus kazılarında ortaya çıkmıştır. Mitoloji-Kosegelî fiziki tariflerine uygun düşen, M.Ö: 2. binin başlarına ait bir heykelcik de Maladiya yakınlarındaki Karahöyük kazılarında da ortaya çıkarılmıştır. Bunlar Kosegelînin pretipleri olmaktadır. Bu tipin sadece Kürdistan Dağları ve Mezopotamya ile sınırlı kalmadığı çıkan başka arkeolojik belgelerden anlaşılıyor. Böylece Kosegelî gösterilerinin Mezopotamya'dan sonra M.Ö: 2. bin içerisinde Anadolu'ya (Hatti Ülkesine) da yayıldığı anlaşılmıştır.
Kosegelînin prototiplerinden de anlaşılacağı üzere; Sumerler henüz Zagroslardan inmeden önce bu geleneği mitoloji olarak bilmiş olmalıdırlar ki Mezopotamya'da şehirleşip yazıyı kullandıktan sonra da diğer birçok mitoloji gibi bunu da yazıya geçirip tabletler üzerine görüntülemişlerdir. Sumerler tarafından Mezopotamya'da bu mitoloji yazılıp zamanımıza aktarılırken, Kürtler bunu fiili ve canlı olarak günümüzde yaşatmaktadırlar. Kürtler, Anti Toros-Zagros Silsilesi, Elam, Sumer ve Hatt Ülkesinin eski halkının altı bin yıl önceki bir mitolojisini, günümüzde kültürel ve moral birliği içinde kutlamaktadır. Bu eski ve yeni nesil arasında kurulmuş kültürel ve etnik bağları sağlamaktadır. Önasya'nın çok eski dönemlerdeki kültür birliğinin bir belgesi olarak zamanımıza kadar gelmiştir.
Kosegelî motifi Kürdistan'ın anonim kültüründe yeralıyor. Ancak Kosegelî kutlamaları, Kürdistan'ın dağlık kesimlerinde otantik şekil ile iyi bilinmesine karşılık, ova Kürdistan'ın bazı yörelerinde deyiştirilmiş şekillerle bilinmektedir. Bunun en önemli nedeni Müslümanlığın bu bölgelerde çok daha erkenden etkili olmasıdır. Zira Türk hükümetinin yasaklayıcılığı gibi Müslüman mollalar da Kürt kültürünü yaşayan halkın günah işledikleri ile korkutarak her fırsatta, yasaklama yoluna gitmişlerdir. Böylece ova Kürdistan'ın bazı bölgelerinde Kosegelî'nin adı "Sofiyê Sersal (Yılbaşı Sofusu veya mollası)" bazı yörelerde de “(Kalê Malan evin yaşlısı)” olarak bilinmektedir. Adı özünden uzaklaştırılarak hiç ilgisi olmayan "sofi-molla" diye adlandırılması; Kosegelî’yi Müslümanlaştırmak amacı güdülmektedir.
«Ben çocukluğumda ve gençliğimde bu gibi gösterilerin birçoğuna tanık oldum. Her yıl Kosegelî gösterilerinin yapılmasını sabırsızlıkla bekliyorduk. Bunlar birçok köyde değişik gruplar tarafından düzenleniyordu. Eğer bizim köyde düzenlenmeseydi veya bizim köye başka yerlerden gelip gösteri yapılmazsaydı, bu gösterileri izlemek için bazen komşu köylere gidiyorduk. Bu bizim için çok önemli idi. Ancak şimdi Kosegelî gösterilerini yeniden hatırlamam, bilimsel ve mitolojik temeli için beş altı bin yıllık geçmişe doğru yol almamı gerektirdi. Çocukluğumda ve gençliğimde yaşadığım Kürt kültürü, bugün bana Kürtlerle Sumerler veya Elamlılar ve Hittitle arsında bağ kurmamı sağladı.
Kosegelî gösterileri şimdi kısıtlı da olsa bazı yörelerde halen düzenleniyor fakat  yaygın olmadığından özellikle genç nesil, onu sadece söylenen ve yazılan şekli ile bilmektedir. Kürtler eğer asimile olup yozlaşmak istemiyorlarsa; kendileri ile, tarihin derinliklerini de aşan onurlu geçmişleri arasında bağ kuran bu tür geleneklerini yaşatmaları gerekir.»
Selahaddîn Mihotulî "Arya Uygarlıklarından Kürtlere"
NOT: Bu metin kitaptaki anlatımdan kısaltılarak ve basitleştirilerek alınmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder