4 Aralık 2013 Çarşamba

El arabası ve yaşam mücadelesi…

İş bulamadıkları için el arabaları ile yük taşıyarak geçimlerini sağlamaya çalışan yurttaşlar, Ağrı'da soğuk hava altında birkaç lira kazanmanın mücadelesini veriyor.


AĞRI - Ağrı'da işsizlik nedeniyle pek çok kişi kent dışına giderek çalışmak zorunda kalırken, kimi yurttaşlar ise gün boyu el arabasıyla yük taşıyarak geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Kışın soğuğunda sokak sokak gezerek ailelerini geçindirmeye çalışan yurttaşlar, devletin bölgeye yatırım yapmamasından dolayı "yapacak başka işleri" olmadığını belirtiyor. El arabası peşinde 6 kişilik ailesine bakan Müdür Polat (43), "Ben el arabası ile milletin yükünü taşıyorum. İş olmadığı için biz bu işi yapıyoruz. Bu arabayla 6 kişiye bakıyorum. Bazı günler hiç para kazanmıyoruz, eli boş eve dönüyoruz. Şu an havalar tam soğuk olmadı. Havalar tam soğuk olunca yaklaşık 7 ay evde işsiz kalıyoruz" dedi.

'Soğukta çalışmak zorundayız'

Soğuğun eksi derecelere düştüğü Ağrı'da el arabasıyla çalışarak, 8 kişilik ailesine bakan 15 yaşındaki Adem Budak adlı çocuk, çalışmak zorunda olduğunu söyledi. Ailesine bakabilecek başka kimse olmadığını dile getiren Budak, "Ben bu işi yapmazsam evde 8 kişi var, hepsi aç kalır. Benim yaşımdakiler okulda, ama ben buradayım, çalışmak zorundayım. Ağrı'da çok gariban var. Devlet gidip yabancılara bakacağına, önce kendi halkına baksın. Herhangi bir gelirimiz yok. Bu iş zor, ama yapmak zorundayım" diye konuştu.

'Burası belediyenin yeridir, duramazsınız' 

İlerlemiş yaşına rağmen 30 yıldır el arabasıyla çalıştığını belirten Halis Tekin (66), herhangi bir geliri olmadığı için bu işi yapmak zorunda olduğunu dile getirdi. "Benim Allah'tan başka kimsem yok" diyen Tekin, şunları söyledi: "Akrabam olmadığı için kimse beni işe almadı. Çalmadığım kapı kalmadı, ama hepsi yüzüme kapandı. Herhangi bir gelirim olmadığı için mecburen yaz kış demeden bu çileyi çekiyorum. Bu işi yaptığımız için hiç kimse bize selam bile vermiyor. Bu soğukta akşama kadar burada bekliyoruz, biri bizi işe götürsün diye. Bazen bizi kandırıyorlar gideceğimiz yerin çok yakın olduğunu söylüyorlar, ama bizi mahalleye kadar götürüyorlar ve vermeleri gereken paranın yarısını bile vermiyorlar. Akşama kadar 10 TL kazanıyorum ve bu parayla 8 kişiye bakmaya çalışıyorum. Hepimiz fakiriz. Bu devlet kendi fakirlerini görmüyor. Devlet fakire yardım etmiyor, gidip apartmanı olan insanlara yardım ediyor. Biz burada toplanıyoruz, ama zabıta gelip bizi kovuyor. Zabıta, 'Burası belediyenin yeridir, burada duramazsınız' diyor ."  DİHA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder