Yerel seçimler yaklaşırken Türkiye, Fettullah Gülen Cemaati ve AKP Hükümetinin karşılıklı yolsuzlukları açıklama ve ortaya çıkarma darbeleri gündemdeyken, yandaş basın mensupları’da bir birine düştü. Özellikle Ağrı’daki yandaş gazetecilerin son zamanlarda ayrışmaya gittiği gözlerden kaçmazken birbirlerine karşı kılıçları kuşanmaları da dikkat çekiyor.
Dikkatimizi çeken yandaş gazetecilerin iddiaları ve seviyesiz konuşmaları Ağrı’da gündeme otururken biz yurtsever Kürd basınının ise adeta midesini bulandırıyor.
Yakından tanıdığımız bu iki tarafın birbirlerine karşı kılıç kuşanmaları beklenen bir şeydi, her iki tarafın da ne olduğunu çok iyi biliyoruz, iki taraf da yıllardır Ağrı’da basın ahlakı/ilkeleri diye bir şey bırakmadılar. Birbirlerine düşmeleri bunların kirli çamaşırlarının ortaya çıkmasına vesile oldu. Buda sevindirici bir olaydır. Herkes bunların gerçek yüzünü görmeye başladı.
Olay; Geçtiğimiz günlerde sosyal medya üzerinden, 'AKP yazarları' oldukları iddia edilen bu üç yerel gazeteci (Hüseyin Bayram, Nihat Aydın, Ufuk Balkıs) hakkında, bazı ciddi iddialar paylaşılmıştı. İddialar: Ufuk Balkıs, Nihat Aydın ve Hüseyin Bayram isimli gazetecilerin, Sodes’ten sinema salonunun yapımı için aldıkları para nerde? Sinema salonu neden kapalı? Proje karşılığı aldıkları sinemanın açık olması gerekmezmi? Yetkililer yine gaflet uykusunda neden ses çıkarmıyorlar! Nadiroğulları isimli şirket adına piyasaya verilen karşılıksız çekler, geceler düzenleyip, iş adamlarından yüklü para almak, Ağrı’da yılın enlerini seçip, yılın eninden gizlice 4-5 bin tl para almak ve öyle “en” seçmek.
Üçlü hakkında yukarıdaki iddialar yapılıyorken, Ufuk Balkıs’ın hastane çalışanı olduğu, ancak sadece çalışan olarak görüldüğü ve işe gitmeden maaş aldığı söylendi. Aşırı çaplıkla suçlanan Hüseyin Bayram’ın, madde bağımlısı olduğu, tedavi gördüğü ve yargılandığı iddia edildi.
Hüseyin Bayram ve Ufuk Balkıs hakkında bu iddialar gündeme getirilirken, en ilginç iddialar AKP’den Ağrı Encümen Aday Adayı olduğu söylenen Nihat Aydın için yapıldı. Aydın için, şu ifadeler kullanıldı: “Bu üçlünün en masumu, İyi derecede okuma, yazması olmayan, 40-50 liraya, uçak biletine, telefon faturasına, veyahut bir tas çorbasına seçilmişleri öven Nihat Aydın’dır” denildi.
Üçlü hakkında iddiaları Twitter, Facebook ve çeşitli sosyal medya ağları üzerinden paylaşan kişi/kişiler, yaptıkları son açıklamada, yakında iddiaları ile ilgili olarak, belgeler paylaşacaklarını dile getirirken, açıklamayı şu cümlelerle sonladırlar: “Bu üçlü, para almadan, yazı yazmayı değil, bir cümle bile kurmazlar. Üçlüyü Ağrı halkının huzurunda, son kes ikaz ediyoruz “Ya namusunuzla çalışın, yada sizi Ağrı halkına deşifre edeceğiz”
Yukarıdaki iddiaların, üçlünün yakını ve kendilerini iyi tanıyan biri veya birileri tarafından paylaşıldığı düşünülüyor. İddialar, internet üzerinden yayınladıktan sonra, Hüseyin Bayram, Ufuk Balkıs ve Nihat Aydın’ın, iddiaları kanıtlarla yalanlamaları beklenirken, üçlü uzun bir süre sessizliğini korudu.
Uzun bir sessizlikten sonra, Hüseyin Bayram yazdığı köşe yazısında, iddiaları çürütmenin aksine, iddiaları paylaşan kişi/kişileri açıklamadan, küfür ve hakaret dolu bir köşe yazısı yazdı.
Bayram, yazısının sonunda, ismini/isimlerini açıklamadığı kişi/kişileri şu ifadelerle tehdit etti: “Gün gelir, üç beş süslü cümleyle, asırlık dolandırıcılığınızı herkese duyurunca, sizi, finansörlüğünü yaptığınız o gruplar dahil, kimsenin kurtaramayacağını unutmayın.”
Bizde Hüseyin Bayram’a sormak isteriz: Kim bunlar? Ve eğer Ağrı’da bu tür dolandırıcılıklar olduğunu biliyorsunuz, neden bir gazeteci olarak, bunları Ağrı halkına açıklamıyorsunuz? Açıklamazsanız hakkınızda yazılanları doğrulamış olacaksınız!!!...
Dengê Agirî Haber Sitesi olarak, basın ilkelerinin bukadar ayaklar altına alınmasını şiddetle kınıyor ve tarafların gerçekleri derhal belgelerle kamuoyuna sunmasını istiyoruz.
Dengê Agirî Haber Sitesi / Haber - Yorum
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder