2009 yılında Belediye Başkanı olmadan önce Ağrı'da küçük bir tüpçü dükkanı olan Arslan, Belediye Başkan adayı olduktan sonra, servetini 12 trilyon göstererek Ağrı halkının yoğun tepkisini çekmişti. Çünkü Ağrı halkı, o an Hasan Arslan'ın amacının ne olduğunu anlamıştı. Seçildikten hemen, ilk dört yıl Ağrı'nın hiç bir sorununa el atmayarak, halkın yoğun tepki ve protestolarına neden olmuştu. Ağrı Belediye'sinin hiç bir işe el atmamasına, tepki gösteren Ağrı halkı, defalarca kitlesel bir şekilde Belediyeye yürüyüp, Hasan Arslan'ın istifasını istemişti.
4 yıl boyunca halkın tüm tepkilerine kulan tıkıyan Arslan ve ekibi, yolsuzluklarının ulusal medyaya yansıması ile, açıklama yapma gereği duydu. Radikal Gazetesi yazarlarından Ömer Erbil, "Ağrı'da İhale Yolsuzluğu" başlığı ile Ağrı'da nelerin döndüğünü, ayrıntılı bir şekilde yazdı: (http://www.radikal.com.tr/turkiye/agrida_ihale_yolsuzlugu-1112736)
Radikal Gazetesinde haberi hazırlayan Ömer Erbil, haber gazetede yayınlanmasın diye tehdit edilmişti ama, Ağrı halkının hiç birşeyden haberi yoktu.Taki Erbil Twitter hesabı üzerinden şu açıklamayı yapana kadar: "Ağrılı ne kadar bürokrat varsa akşamdan beri aradı. Aramayın dostlar milletin hakkını yiyeni korumayın. O haber girecek durduramazsınız."
Ağrı'daki yolsuzluklar ulusal medyaya konu olduktan sonra, bazı yerel siteler, halkın tepkilerine yer vermeye başladılar.
Hergün sokaklara dökülen Ağrı halkı sesini duyuramayınca, bu sefer sosyal medya üzerinden tepkisini dile getirmeye başladı: (http://agrihalk.com/agri-belediyesinin-2012-yilinda-yasattigi-sikintilar/)
Hasan Arslan'ın seçildikten bir yıl sonra, ilk iş olarak kendisine aldığı özel arabası, halkın yoğun tepkisine neden olmuştu. Bu tepkiler, yukardaki karikatürde görüldüğü gibi, çeşitli tepkilerle dile getirilmişti.
Sesini yeterince duyuramayan halk, Hasan Arslan'ın istifa etmesi için, internet üzerinden çeşitli imza kampanyaları düzenleyerek, sesini duyurmaya çalıştı.(http://imza.la/www-com)
Her yağmur yağışında, alt yapısı olmayan Ağrı'da hayat durma aşamasına geliyor. Her taraf göllerle dolunca, halk arasında "Hasan Arslan Ağrı'ya deniz getirdi" esprisinin doğmasına sebep oldu.
Ağrı'nın içinde bulunduğu içler acısı durumu özetlemeye çalışan bir vatandaş, Ağrı'da oluşan göletlerde balık tutarak, şehrin durumunu gözler önüne serdi (2012).
Ağrı'ya gelen AKP'li vekillere, Ağrı'nın içinde bulunduğu durumu anlatmaya çalışan bir vatandaş ise, "Belediyesiz şehre hoşgeldiniz"pankartı ile vekilleri karşıladı. Ancak tüm bu çabalar hiç bir sonuç vermedi.
Ağrı'da tüm bunlar yaşanırken, Arslan yerel medyasına ve bazı ulusal kanallara, "Ağrı'yı marka şehir yapıyoruz" açıklamaları yaparak, bambaşka bir Ağrı'dan bahs ediliyordu.
Bir tarafta "Marka şehir reklamları" yapılırken, diğer tarafta Ağrı halkı, yukardaki tabloda gördüklerinizi yaşıyordu.
DSİ (Devlet Su İşleri) Ağrı'ya Yazıcı Barajı'ndan su verdikten sonra, su idaresini Ağrı Belediyesine devretti. Barajdan gelen su yıllarca, yerel sitelerde ve Ağrı'nın her duvarında reklam konusu oldu "Ağrı'nın 50 yıllık su sorununu çözdük" deniliyordu ancak içilen su değil, adeta çamurdu.
Hasan Arslan'ın bazı ailelere çamaşır makinası vererek, kendilerini desteklemesini isterken objektiflere verdiği pozlar, Ağrı halkının tepkisinin dahada artmasına sebep oldu:
Bu davranıştan sonra, artık duruma katlanamayan Ağrı halkı, daha sert bir şekilde tepkisini dile getirdi:
Ağrı halkı, sürekli AKP'li Belediye şahsında Belediye Başkanı Hasan Arslan'ı protesto edip, istifa etmesini isterken. Ağrı Belediyesi'nin, Belediye İşçilerine aylardır maaşlarını vermediği ortaya çıktı: (http://www.dogukultur.com/Default.asp?Cmd=HaberOku&ID=16220) Maaşlarını alamayan Belediye İşçileri, her kapıyı çaldı ancak hiç bir çözüm getirmeyince, Belediye İşçileri, işi bırakıp, Hasan Arslan'ın istifa etmesini, istediler: (http://www.youtube.com/watch?v=sucT_sek8sc)
Yediden yetmişe Ağrı Halkı, ne yaptı ise de, ne kadar protesto ettiyseler de sonuç olarak, halkın tepki ve öfkesi hiçe sayılarak, Hasan Arslan tekrar aday yapıldı:
SÖZÜ AĞRI HALKINA BIRAKALIM:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder