Eğitim Sen Ağrı Şubesi, Ağrı'nın genel ve eğitim sorunları ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasın da Ağrı Eğitim Sen, Ağrıdaki AKP'lilere ve AKP Hükümeti'ne şu soruyu yöneltti "Ağrı için ne yaptınız?"
Ağrı Eğitim Sen'in basın açıklamasının tam metni:
“ Ağrı’da Eğitim sorunsalı yıllardır var. Bu sorunları çözmek yerine sorunları arttırmaktan öteye gitmemişlerdir. Ağrı yerel bürokrasinin pragmatik ilişkileri koltuk ve kayırma yarışı sadece eğitim alanında değil sağlık ve hizmet kollarında da Ağrı halkının hakketmiş olduğu değer ve hizmeti alamamalarındaki en büyük neden olarak karşımıza çıkmaktadır. Ağrı’ya atanan mülki amirlerimizi ilk karşılama merasimlerinde bu yerel bürokrasi kesimleri var olan çıkarlarını sürdürmek, kurumlardaki ahengi sağlamak için daha ilk günlerde amaçlarına ulaştıkları görülmektedir. Seçilen siyasi parti milletvekilleri ise Ağrı’ya hizmet yerine çıkarlarını korumak için kurumlarımızın içlerini boşaltarak kurumlara liyakat yerine yandaş müdür ve amirlerini yani kendi adamlarını getirerek sorun girdaplarını arttırmaktadır. Örnek vermek gerekirse il Milli Eğitimde halen görevlendirme ile çalışan yedi şube müdürlerinden bir kaçının Akp Ağrı Milletvekili Kerim Yıldız’ın akrabaları olması tesadüf olmadığını gösteriyor. Diğer şube müdürlerininAKparti ye yakınlığıyla bilinen Eğitim Bir Sen sendikasına üyeliği bulunması düşüncelerimizi doğrulamaktadır. Ağrı il Milli Eğitimde Sayın Müdürümüz Fatih Başak’ın devam eden döneminde bazı olumlu şeyler yaşansa da yeterli görmüyoruz. Kurum bazı kadrolar eğitim sistemini kendi lehlerine yontmaktadırlar. İl Milli Eğitim Müdürlüğümüze girdiğinizde şube müdürlerinden geçemiyorsunuz. Öyleki o kadar çok şube müdürlerimiz var ki odalar yetmediğinden odaları paylaşmak zorunda kalmışlardır. Çoğu zaman kurumumuzu ziyaret ettiğimizde tüm şube müdürlerimizin kurumda bulunmaları çalışma sahasına gitmedikleri, eğitim sorunlarından uzak kalmaları önlerindeki çaylı geyik muhabbetinden belli oluyor. Oysa okullara gidip eğitim ve eğitim çalışanların sorunları yerinde dinleyip çaylarını orda içmeleri daha iyi olur düşüncesindeyiz.
Ağrı’da mevcut öğretmen ihtiyacı 2500 iken bu yıl 1300 öğretmen atanmış olup geriye kalan 1200 öğretmen ihtiyacı ücretli öğretmen ile karşılanmaya çalışılmıştır. Sadece il merkezinde 220 ücretli öğretmen görevlendirilmesi yapılmıştır. Bu ücretli öğretmenler içinde eğitim formasyonu alamamış dört yıllık iki yıllık ve üniversite ikinci üçüncü sınıf öğrencileri kullanılarak kapatılmaya çalışılmıştır. Şimdi Ağrı halkı oturup düşünsün eğitim ile alakası bulunmayan iki yıllık bir üniversite mezununun eğitim öğretim temelinin atıldığı ilk öğretimlerde derslere girmesi Ağrı’nın çocuklarına ne kadar faydalı olur? Bizim değerli ak parti milletvekilleri sekiz yıldır Ağrı’yı dörder üçer milletvekili olarak temsil ediyorsunuz. Eğitim sorunları için ne yaptınız? Kurumlara kendi yakınlarınızı almaktan başka hiçbirşey yapmadınız.
Eğitim alanında yıllardır Ağrı’da yaşanan görevlendirme usulü atama kayırma ve yandaş politikasının takip edilmesi, sorunları daha da içinden çıkılmaz hale getirmektedir. Ağrı ilçe ve köylerini bırakalım merkezde 4+4+4 eğitim sisteminden kaynaklanan düzen bozukluğu sürmektedir. Bir çok okulumuz sistemin ikinci yılında bile fiziksel donanımlarını yapamamış, öğretmen ihtiyacı giderilmemiş bırakın öğretmen kadrosu bu okullara hala yönetici bile atanmamıştır. 4+4+4 sistemi yanında düz liseler Anadoluya çevrilince öğrenciler imam hatip liselerine zorakivaki yönelendirilmiştir. Bu yönlendirme işe yaramış bugün merkez İmam Hatip lisesi 65 kişilik sınıflarda eğitim öğretim yapılıyor. Yine aynı şekilde Murat yiboda altmışbeş kişilik sınıflarda eğitim öğretim yapılıyor. Merkeze bağlı Ahmet bey i.ö. okulunun hala inşaat halinde olması, Ağrı’ nın sözde gözde okullarından biri olan cumhuriyet ilk öğretim okulu ve orta okulu aynı binada olup balık istifini andıran bir hal ile eğitim verilmeye çalışılmaktadır. Merkez Cumhuriyet Anadolu lisesinde taşımalı öğrencilere yemek yerine her gün tost yedirilmesi vb. İl Milli Eğitim Müdürlüğünün iş kurdan almış olduğu işçilere de kurumlarda kalorifer yakıldığı haberlerini almaktayız. Kalorifer sertifikası olmayan işçilere bu işin yapılması yanlış görüyoruz. İlerde oluşabilecek bir kazada sorumluları şimdiden uyarma görevini hissediyoruz. İlimizde eğitim fakültesi mezun atanmamış öğretmenler yerine iki yıllıkların ve üniversite öğrencilerinin hangi kanalı kullanarak ücretli öğretmen olarak görevlendiriliyor olması ki bunlar sadece merkezdeki sorunlardan birkaç tanesi. İlçe ve bağlı köylerdeki öğretmenlerimizin öğrencilerimizin sorunlarını buraya taşımamız halinde sayfalar dolusu metin ortaya çıkacaktır. Kısaca Ağrı Halkının çocuklarını gençlerini emanet ettiği bu İl Milli Eğitim Müdürlüğü kurumundaki şube müdürleri kadrosu ve yardımcıları kesinlikle gözden geçirilmeden buralara torpille değil objektif kriterlerle liyakatle atama yapılmadan ne bu kurum düzelir ne de ilimizdeki eğitim sorunları. Kamuoyu şunu bilmeliki kurumlarımıza ve valiliğimize sunduğumuz öneri ve görüşlerimiz dikkate alınmıyor. Bu ise yapılan yanlışlara ortak olmaktan başka bir şey değildir.
Yakın zamanda yapılan müdürlük sınavında Merkezdeki Anadolu lisesi, Şerife Bacı Kız ve Teknik Meslek lisesi, Şemsi Türkmen Anadolu liselerin müdürlük ayarlamalarının sınav öncesi yapıldığı ve bu okullara atanan müdürlerimiz görevlerini vekalet ile devredip il milli eğitim de şube müdürlüğü koltuklarına oturmaları bu ildeki eğitimden bana ne anlayışın tezahüründen başka bir şey değil. İlçelerimizde bir çok sorun varken eğitim öğretim sezonun başında sıkça yaşadığımız trajikomik bir duruma değinmek istiyorum. Patnos, Eleşkirt ve Doğubeyazıt’a Sağlık Meslek lisesi yapılmasına rağmen bu okullara pansiyon yapılmaması sorunları beraberinde getirmektedir. Bu okulların ya kapatılması lazım ya da bu okulların pansiyonlarının yapılması lazım. Koltuk kapma azmi Ağrı’nın eğitim sağlık idari sorunlarına yönelik olsaydı söylediğimiz konularda Ağrı’nın geri kalması kader olmaktan çıkacaktı. Ama sırtını hükümete ve yandaşı sendikaya bağlayıp koltuğuna oturdu mu sorunlardan bana ne devleti ben mi kurtaracam yaklaşımı ne insani ne de eğitimci idealist duruşa uygundur. Velilerimizin her yıl çekmiş olduğu bu işkenceyi sona erdirin. Şu oturduğunuz koltuklardan bir kalkın gezin sorunları görün çözüm sağlayın oturduğunuz yerde yudumladığınız çaylarla yaptığınız geyik sohbetlerini bırakın artık. Ağrı’da görevini liyakatiyle yapan, çalışan ve bu çalışmayı bir gönül bir dava olarak yapan çok sayıda eğitim çalışanlarımız varken liyakat yerine yandaşlık hesabı atamalar ilimizin lehine değil aleyhine işlemektedir. Aralık ayının sonunda yeni şube müdürleri alımları olacaktır. Maalesef sınavla birlikte mülakat sınavının da eklenmesi torpile açık kapı bırakmıştır. Valimizden ve yetkili kurumlarımızdan yapılacak olan bu mülakat sınavı ya durdurun ya da objektif olunması için gerekli tedbirleri alınız. Eğitim sen olarak bu sınavda yapılacak hukuksuzluğu yargıya taşıyacağımızın bilinmesini istiyoruz. Görevlendirme ve atamalar sayın valimizin oluruna giderken valilik kurumunun İl Milli Eğitime bakan vali yardımcımızın yeterli inceleme araştırma yapmadan kamunun kırtasiye anlayışı gereği gelen evraklara imzaların atılması bahsetmiş olduğumuz bu Ağrı’nın bazı kan emici makamcı koltukçu zihniyetlerin işini kolaylaştırmış oluyor. Oysa sayın valimizin eğitim ile ilgili plan program ve çalışmalara dair başta sendikalar olmak üzere eğitim müdür ve amirlerden görüş ve düşüncelerin alması ilimizdeki eğitim sorunlarının çözümünde mihenk taşı olacaktır. Eğitim Sen olarak bu sorunlarımızın çözümüne yönelik tarafsız bir şekilde ele aldığımız görüş ve düşüncelerimizin önemli olduğunu ifade ediyoruz. Valiliğimizin son zamanlarda sendikalar ve sivil toplum örgütleriyle toplantılar ve açılış programlarına yönelik iletişim kurma ve davetiyelerin gönderilmesini yararlı buluyoruz.
Eğitim Sen olarak demokratik, özgürlükçü, insancıl, bilimsel ve anadilde eğitim ilkelerini yıllardır savunuyor. Bunu yapmakla hem bilimsellik, çağdaşlık ve temel insan haklarına uygun eğitim politikasını savunduğumuzdandır. Bu ilkelerimiz yıllardır ülkemizin en temel sorunlarından biri olan Kürt sorunun çözümünde de katkıları olacaktır. Esasen anadilde eğitim hakkı temel insan haklarından biri iken bu hakkın kullanılmaması Kürt sorununun en temel nedenlerinden birini oluşturur. Yaklaşık on aydır süren çözüm süreci ile ülkemiz barışa en yakın olduğu zamanlarını yaşamıştır. Herhangi bir ölüm yaşanmamış olup karşılıklı empatinin hakim olduğu bir dönemi yaşamış bulunduk. Bu iyimser hava sürerken hükümetin açıkladığı demokrasi paketi tam bir hayal kırıklığını oluşturmuştur. Anadilde eğitimin uzağından bile geçemeyen hükümet gıdım gıdım demokrasi ile halkı toplumu esir almayı hedeflemiştir. Haftalarca basın yayın organlarında bu demokrasi paketini öven propaganda yazılar ve haberler havanda su dövmekten başka bir şey değildir. Andımızın kaldırılmasını yıllardır istediğimiz bir durum olmasına rağmen simgesel anlamda olumlu iken temel olarak çözümün ilkelerinden uzaktır. Yine Kürtçe özel okulların açılması 2002 de diğer hükümetler döneminde açılan Kürtçe kursların devamı olup yeni bir şey olmayıp anadilde eğitim talepleri bu gibi basit politikalarla uyuşturulmaya çalışılmakta halkta haklarına karşı “öğrenilmiş çaresizlik” güdüsünü yerleştirmeye çalışılmaktadır. Yani ne yaparsam yapayım haklarım verilmeyecek inancı yerleştirilmektedir. Halbuki insanlık tarihi hiçbir zaman haklarından vazgeçmemiştir. İlerleme bu hakların verilmesiyle tarih ilerlemiştir. Anadilde eğitim hakkı elbette olmalı ve bu inancımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Ülkede anadilde eğitimi bırakın anadilde ibadet yasağı hala sürmektedir. Konu dine gelince mangalda kül bırakmayan zihniyet Kürtçe ibadete gelince milliyetçi damarları dinin önüne geçmektedir. Doğu ve güneydoğuda camilerin yüzde doksanında Türkçe ibadet devam etmektedir. Bu anlayış tek parti dönemindeki Türkçe ezan uygulamasından hiçbir farkı yok. Karşılıklı diyalog empati çözüm sürecini hızlandıracaktır”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder