Zilan deresine yapılması planlanan HES'e ilişkin rapor hazırlayan TMMOB Van İl Koordinasyon Kurulu, HES'in bölgede büyük tahribatlar yaratacağını ortaya koydu. Doğa kadar insanın doğa ile ilişkisini olumsuz etkileyecek olan projenin Zilan deresinde yapılmak istenmesinin nedenlerinden birinin Zilan'ın "Kürdistan tarihindeki yeri ve önemi" olduğu vurgulanan açıklamada, buna karşı verilecek mücadelede sadece Zilanlıların değil, bütün Kürtlerin yer alması gerektiği kaydedildi.
Van'ın Erciş ilçesinde yer alan Zilan deresinde yapımı planlanan HES'lere ilişkin TMMOB İl Koordinasyon Kurulu tarafından hazırlanan rapor, HES'in yapılacağı Zilan deresi kıyısında düzenlenen basın açıklaması ile kamuoyuna sunuldu. Açıklamaya TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Şemsettin Bakır, Erciş Belediyesi eş başkanları Abdurrahman Çağan ve Diba Keskin, TMMOB'a bağlı bazı odaların temsilcileri ile DBP ve HDP ilçe yöneticileri katıldı. Kürtçe, Türkçe ve İngilizce pankartların taşındığı açıklamada konuşan Ziraat Mühendisleri Odası Van Şube Başkanı Murat Demir, değişen dünya koşullarında klasik enerji kaynaklarının dışında yeni enerji kaynaklarının değerlendirildiğini, bu konuda emperyalist güçlerin kömür, petrol gibi fosil kaynaklara sahip olma isteğinin son zamanlarda su kaynaklarına sahip olma ve su kaynaklarını politik, ekonomik bir güç olarak kullanma şekline dönüştüğüne dikkat çekti.
İçme suyu kaynaklarının tükenişi, suya adaletsiz erişim ve suların şirketlerin kontrolüne geçmesi nedeniyle su kaynaklı tehditlerin geliştiğine işaret eden Demir, özellikle HES projeleri ve barajlar ile suyun kalitesi bozulduğunu, su kullanım hakkının şirketlere verildiğini ve insanlar ile canlıların suya ulaşımının engellendiğini ifade etti. Demir, Erciş'te yapılacak HES'lerin doğaya zarar verdiği gibi insanın doğa ile doğanın insan ile olan etkileşimini de ciddi anlamda olumsuz etkilediğinin altını çizdi.
'HES tahribatının en yakın örneği Muradiye'
Muradiye'de yapılan HES sonrası yaşanan doğa tahribatlarına da işaret eden Demir, "Su kullanım kontrolünün şirketlere teslim edilmesinden dolayı, tek geçim kaynakları olan tarım ve hayvancılık yapamadıkları için bölge insanlarının mecburi göç ettikleri aşikar iken; Zilan'da ve ilimizde yapılacak bu baraj ve HES'lerin tamamen doğa katliamına yönelik uygulamalar olduğu açık iken, yapılması planlanan HES ve HES'ler her nerede ise bölgenin asıl sahipleri olan daha doğmamış nesiller adına, ekoloji adına, doğa adına, insanlık adına, bunlardan derhal vazgeçilmesi gerektiğini kamuoyuna saygıyla bildiriyoruz" dedi.
'2 bin 500 HES, ülke enerjisinin yüzde 5'ini karşılayacak'
TMMOB İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Şemsettin Bakır ise HES'lerin tarım alanlarını tahrip edip sonra insansızlaştırarak şirketleştirme politikası olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: "HES'lerin yapımında siyasal ve ekonomik boyutlar vardır. Zilan deresinin Kürdistan tarihinde yeri ve önemi vardır. HES'lerin amacı bu değerleri ve önemi yok etmektir" dedi.
Zilan deresinin HES'lere karşı mücadelesinde sadece Zilanlıların değil, bütün Kürt halkının yer alması gerektiğine vurgu yapan Bakır, HES'lerin temel amacının enerji üretmek değil, sulama ve yaşam alanlarını yok etmek olduğunu kaydetti. Bakır, "Türkiye'de biten ve proje aşamasında olan toplam 2 bin 500 HES projesinin tamamının 2023'te tamamlanması durumunda bu santraller Türkiye'nin enerji ihtiyacının sadece yüzde 5'ini karşılayacaktır. Bu santrallerin ömrü de 20 yıldır. Eğer ki biz bu doğa katliamına dur demezsek, bu katliam politikası tek bir dere kalıncaya kadar devam edecektir" vurgusu yaptı.
'Var gücümüzle direneceğiz'
Erciş Belediyesi Eş Başkanı Abdurrahman Çağan ise Zilan deresinin katledilmesine ve doğanın yok olmasına asla göz yummayacaklarını ifade ederek, "Gerekirse buraya binlerce kişiyi toplarız, doğamızın yok olmasına göz yummayacağız" dedi.
Açıklamanın ardından HES şantiyesine giden Çağan, buradaki işçileri uyararak, bu çalışmaların kendi doğalarına zarar verdiğini ve durumdan kendilerinin de zararlı çıkacağını dile getirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder