Köylerinden ayrılmak istemeyen yurttaşlardan Nurettin Akgöz, HES’lerin Kürdistan’da yapılmasının nedeninin enerji olmadığını belirterek, “Yapılmak istenen HES yararımıza değil. Biz HES’leri istemiyoruz. Çocukluğumu, gençliğimi yaşadığım köyümü nasıl boşaltırım. Köyümüzün doğasının talan edilmesi, bizi kültürel olarak yok etmek demektir. Ben burada tüm köylü adına konuşuyorum. Burada HES yapılmasına izin vermeyeceğiz. Bu doğanın yok olmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz” dedi.
Burada HES istemiyoruz
“Devletin Kürdistan’daki HES ısrarını anlayamıyoruz” diyen Sudi Karagöz ise, “Devlet neden, Kürdistan’da özellikle doğa harikası olan yerleri ve turistlerin gelip gezmek istedikleri yerleri yok etmek istiyor? Bu HES’leri yapmak isteyenler doğa ve tarih düşmanıdırlar. Bunlar Hasankeyf’in de tarihini su altında bıraktılar. Bizim bir düzenimiz ve harika doğamız var. Kimsenin bunu bozmasına ve yok etmesine asla izin vermeyeceğiz. Biz devletin zulmüne asla boyun eğmedik. Bu halk burada HES istemiyor” diye tepkisini dile getirdi.
Öneri üç kez reddedildi
Ağrı Valiliği’nin İl Özel İdaresi kanalıyla HES projesini İl Genel Meclisi gündemine getirdiğini belirten DBP’li Avekevır (Taşlıçay) İl Encümeni Reşit Aslan, üç defa sunulan önerinin DBP’nin oyları ile reddedildiğini söyledi. Aslan, “Onlar Kürdistan’daki doğayı yok etmek istiyorlar. Devlet Kürdistan’da HES ve baraj yapmak konusunda neden bu kadar ısrar ediyor? Bu HES’lerin yerine alternatif çalışmalar yok mu?” diye konuştu. HES yapılmasına kesinlikle izin vermeyeceklerini vurgulayan bir diğer DBP’li encümen Figen Aslan da HES’lerle amaçlananın ekolojik dengeyi bozmak olduğunu ifade etti. Aslan, “Bunlar zaten doğayı talan eden kişiliklerdir. HES yaparak insanlarımızı yerlerinden edecekler. Bu dağlarda hiçbir canlı kalmayacak. Bizim bir kelebeğimiz bile kalmayacak. Biz bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Bunlar buralara HES yapacaklarına bu halka hizmet etsinler” dedi.
Özgür Gündem Gazetesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder