Zilanlılar, katliamın 83'üncü yıldönümünde başlatılan barış süreci ile birlikte
devletten özür bekliyor. 83 yıl önce köylerinin devlet tarafından halen açıklanmamış bir nedenle yakıldığını ve yıkıldığını belirten Zeki Gürbüz, "Bugüne kadar devlet akrabalarımızı neden katlettiğini açıklamadı. Bir gün kalkıp özür dileme gereği bile duymadı. Devletin atacağı en önemli adım, gelip biz Zilanlılar'dan özür dilemektir" dedi.
Van'ın Erciş ilçesinde, 14 Temmuz 1930 tarihinde Zilan Deresi'nde katledilen binlerce Kürdün akrabaları ve yakınları devletin Zilan'dan özür dilemesini bekliyor. Zilanlılar, başlatılan barış sürecinde devletin kendilerinden özür dilemesinin barışa olan samimiyetini açığa çıkaracağını belirtiyor. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 21 Mart Diyarbakır Newroz'unda verdiği "Gün helalleşme günüdür" mesajını anlamlı bulduklarını ifade eden Zilanlılar, bu helalleşmenin devletin Kürtlere yönelik işlediği suçlara karşı yapacağı özürle gerçekleşeceğini ifade etti.
'Gün görmemiş bebeğin ne suçu vardı?'
Yaşanan katliam sırasında annesinin bir asker tarafından evlatlık alındığını ve yıllar sonra dayıları aracılığı ile annesinin bu askerden alındığını ifade eden Salih Utlar, küçük çocukların ve hamile kadınların acımasızca katledildiğini belirtti. Ultar, "Bizi de onları da Allah yarattı. Bugün Müslüman'ım diye geçiniyorlar, fakat bizlerden nefret edip iğrenmeleri aslında Allaha karşı isyanlarıdır. Ve bu gün, Müslüman'ım diyenler, halen kalkmış Kürt halkının diline, kimliğine ve rengine tahammül etmemektedir. Neden bize isyan ediyorlar? Bizi onlar gibi Allah yarattı. Hangi insan kendi kendini yaratabilir ki?" dedi. Ultar, "Kürtler, Kürt oldukları için maruz kalmadıkları işk
ence kalmadı. Öldürüldü, katledildi ve halen mezarları olmayan binlerce Kürt var" diye konuştu. Geçmişte Zilanlıların devlete karşı suç işlemediğini ifade eden Ultar, "Devlet Kürtlere tahammül etmediği için ailemi ve ailem gibi binlerce insanı göz göre göre katletti. Hadi diyelim büyükler devlete karşı isyan etti, peki hamile kadının, daha gün görmemiş bebeğinin ne suçu vardı? Henüz kundaktaki bebek devlete karşı nasıl bir suç işleyebilirdi?" diye belirtti.
'Kürtlerden özür dileyin ki barışta samimi olduğunuzu anlayalım'
Geçmişte olduğu gibi bugün de Kürtlere yönelik tahammülsüz ve ırkçı katliamların olduğunu ifade eden Ultar, Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde yapılan katliamı hatırlatarak, şunları söyledi: "Peki bu insanlar ne etti? Hangi insanın üzerinde hangi marka silah yakalandı? Kürt halkına karşı tahammülsüz olan devlet uçaklarla minik bedenleri bombalayarak parçaladı. Kürt Halk Önderi Öcalan'ın dediği gibi 'Gün helalleşme günüdür' bizler de bizi direnişi ile külümüzden yaratan Öcalan'ın ifadelerinin arkasındayız. Kürt halkı yaşadığı onca acıya rağmen barışı sağlamanız karşılığında sizleri af edecektir. Siz de gelin Kürtlerden özür dileyin. Zilan'dan özür dileyin. Kürtler de anlasın ki sizin barış ifadelerinde ciddi olduğunuzu." Utlar, konuşmasını Kürtlerin direnişini anlatan klamla sonlandırdı.
'Yeni acıların yaşanmaması amacı ile devlet özür dilemeli'
Zilan'da yaşananların insanlık dışı olduğunu belirten İlhami Tezki adlı Zilanlı da, bugünden sonra artık yeni ölümlerin yaşanmaması ve yeni katliamların oluşmaması kaydı ile devletin Zilan katliamında mağdur olan Zilanlılar'dan özür dilemesi gerektiğini belirterek, "Artık bu ülkede gözyaşları akmamalı, barış sağlanmalıdır. Devlet başlattığı barış sürecine inandırıcılık kazandırmak amacı ile gelip Zilanlılar'dan özür dilemelidir" diye belirtti.
'Bu süreçten korkuyorum ama...'
Yıllardır "çözüm" adı altında Kürtlere ölümden başka bir şey verilmediğini ifade eden Tezki, "Başlatılan barış sürecinden korkuyorum fakat bu sefer işin içinde Öcalan'ın olması beni
teselli ediyor. Gelişmeleri takip ettiğimde yine tereddüt içerisindeyim. Çünkü Öcalan'ın İmralı'da halen tutulması avukatları ile görüştürülmemesi ve PKK'nin attığı adımlara cevap verilmemesi endişelerimi de arttırıyor. Devlet en azında KCK adı altında tutuğu siyasetçileri serbest bırakmalı. Yıllar önce Zilan'da işlediği insanlık dışı katliamdan özür dilemeli" diye konuştu. Zilan katliamının 83'üncü yıldönümünde başlatılan barış süreci ile birlikte en azından kendilerine bir baş sağlığı dilenmesi gerektiğini belirten Tezki, "Kürtleri tanımayan ve yok sayan bir düşünce Türkiye'de var oldukça ben asla verilen vaatlere itimat etmem" dedi.
'Devlet özür dilemelidir'
83 yıl önce köylerinin devlet tarafından halen açıklanmamış bir nedenle yakıldığını ve yıkıldığını dile getiren Zeki Gürbüz ise, yüzlerce akrabasının ise Kınduk köyünde makineli tüfeklerle katledildiğini belirtti. Kınduk, "Bugüne kadar devlet akrabalarımızı neden katlettiğini açıklamadı. Hadi açıklamasını boş verelim, bir gün kalkıp özür dileme gereği bile duymadı. Bugün devlet Kürtlerle barışmak ve geçmişe kalem çekmek amacı ile bir takım adımlar atıyor. Bence devletin atacağı en önemli adım gelip biz Zilanlılar'dan özür dilemektir" dedi.
İDRİS YILMAZ - DİHA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder