Oğlunun kesik başına elini uzattı, gözlerini okşadı ve yüksek sesle:"Bu benim tosunumdur, buna ben bugün için süt verdim. Eğer Kürdistan davası uğruna bu suretle ölümünü görmeseydim, sütümü kendisine haram ederdim" dedi.
Bu sözleri söyleyen bir Kürt kadını/anası idi. Adı Gulnaz. Kendisi 1927 Ağrı ayaklanmasına katılır. Tabi o tek orada değildi, ailesinden kardeşi İzzet Bey'de vardı. Ayaklanmadan sonra tutuklanarak Muş Cezaevi'ne konulur. O cezaevindeyken kardeşi İzzet Bey ve oğlu Sıddık Bey bir çatışmada öldürülüp, başları kesilerek Muş’a gönderilir. Fakat teşhis edilmek
istenen kafalardan hangisinin Sıddık, hangisinin İzzet Bey'e ait olduğunu kimse bilmiyordu. Bunun için cezaevinde olan Gulnaz Hanım çağrılır. Nuri Dersimi, Gulnaz Hanım'ın kesik baslarla karşılaşmasını
şöyle anlatır: "İlk önce İzzet Bey'in kesik başı önünde eğildi ve kardeşinin kahramanlıklarını yüksek bir sesle saydı. Ondan sonra oğlu Sıddık Bey'in kesik başına elini uzattı, gözlerini okşadı ve yüksek sesle, 'Bu benim tosunumdur, buna ben bugün için süt verdim. Eğer Kürdistan davası uğruna bu suretle ölümünü görmeseydim, sütümü kendisine haram ederdim' dedi..."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder