20 Aralık 2025 Cumartesi

'Cinler Periler Kürdlere Yardım Ediyor'

Nihat Öner - 1930 yılında Türk Devleti, Ağrı Direnişi’nin en büyük guruplarının liderlerinden Şeyh Abdulkadir’in yaşadığı Ortıli (Örtülü) köyüne saldırır. Devlet yanlısı bazı aşiretlerin de desteklediği saldırı, sabaha karşı aniden yapılır, ancak devlet büyük bir yenilgi alarak kaçar.


Aslen Doğu Kürdistan’ın Mako bölgesinden olan Şeyh Abdulkadir, sonradan Ağrı’nın Doğubayazıt bölgesine gelip Ortıli köyüne yerleşir ve Sakan aşiretine liderlik eder. 1926 yılında İzmir’e sürgün edilen Şeyh, daha sonra bazı adamları ile sürgün yeri İzmir’den kaçıp Ağrı Direnişi’nde yer alır.


Şeyh Abdulkadir’in direnişe katılması ile Gıskan kabilesi ve kabilenin lideri Ali Mirze hariç Sakanlıların tamamı isyanda yer alır(1). Sakanlılar hem kalabalık olduklarından hem de hepsi iyi birer savaşçı olduklarından devlet sürekli bu aşiret şahsında Şeyh Abdulkadir’i hedef alır. Daha önce Pıra Hamo bölgesinde Tendürek Dağı’nda ve daha bir çok yerde Sakan aşireti savaşçılarına saldırıp başarılı olamayan Türk Devleti, son olarak 1930 baharında bazı devlet yanlısı aşiretler ve çok büyük bir asker sayısı ile Şeyh Abdulkadir ve bazı direniş liderinin oturduğu Ortıli köyüne saldırır.

Kahramanlıkları ile bütün ülkede nam salmış Şeyh Zahir, Şemkanların yiğit lideri Têmûrê Şemki, kardeşleri Osê, Feto, Çerxe, Şeyh Abdülkadir’in daha sonra Mahabad Kürt Cumhuriyeti yönetiminde yer alacak olan oğlu Şeyh Resul(2) ve şeyhin amcasının oğlu Eloyê Êzdî’ de oradalar.

Türk Devleti’nin ilk saldırısı ile silahlarına kapıp dışarı fırlayan bu yiğit direnişçiler, saldırıya anında karşılık verip kısa sürede Türk Devleti’ne büyük bir yenilgi yaşatırlar. Asker, milis, devlet yanlısı aşiretlerin sayısı o kadar çoktur ki günümüzde bile insanlar, o büyük gücün nasıl kırıldığını, arkasına bile bakmadan silahlarını, mühimmatlarını savaş meydanında bırakıp kaçmalarına anlam veremiyorlar.

Ortıli savaşı üzerinden seksen dört yıl geçmesine rağmen, Türk Devleti günümüzde dahi “Kürdlere, cinler, periler yardım etti” gibi mantık dışı açıklamalar ile bu yenilgiyi anlatmaya çalışırken, Kürder; bu zaferin özetinin sadece Kürd kahramanlığı olduğunu söylüyorl.

Ortıli savaşına katılan bazı askerler ve yerel güçler, daha sonraki yıllarda şeyh ailesine şu açıklamada bulunurlar: “Ortıli savaşında kaçan Türk subayları ve askerler, ‘Kaçın, Kürdlere cinler ve periler yardım ediyor’ diyorlardı.”(3) 

Yukarıdaki anlatıma benzer bir anlatım da İhsan Nuri Paşa’nın anılarında geçer. Bir Türk subayının anlatımlarına şahit olan bir Kürd köylüsü, olayı İhsan Nuri Paşa’ya anlatır:

“”Helac köyünden olan İbrahim Ağa adındaki bir Kürdün yanında yere inen uçağın pilotları, onu yakalayarak Bayezıd’e götürmüşler. Ve orada tekrar serbest bırakmışlar. O da geri döndüğünde Zinya Qotis’e bizim yanımıza gelerek; ” Ben Zinya Şeytana (Zinya Qotis aynı zamanda Zinya Şeytan da deniliyordu) geldiğimde burada birkaç Türk subayı görmüştüm. Dürbünle savaşı izliyorlardı. Bir tanesi eliyle göğsüne vurarak: ” Allahım, bu ne bahtsızlıktır ki bu kadar piyade ve süvari, bir kaç aç ve baldırı çıplak Kürd’ün korkusundan kaçıyor! “” diye yakarıyordu.”(4) 

Büyük Ağrı Direnişi, 1930 yılında Sovyetler Birliği ve İran’ın Türkiye’ye yardımı ile biter. Ağrı Karargahı dağılır. Ancak bazı direnişçiler, gerilla tarzı eylemleri ile direnişi 1932 yılına kadar sürdürür.

Sakan aşireti ise, bazıları Van ve Eleşkirt gibi bölgelere sığınırken, aşiretin çoğu Doğu Kürdistan’a geçer. Şeyh Abdülkadir Tahran’a olmak üzere her biri İran’da bir yere sürgün edilir. Daha sonrasında Mako bölgesine dönen Şeyh Abdülkadir, Mahabad'ın yıkılışından üç ay önce vefat eder ve İsxin köyüne defin edilir. Şeyhin vefatından sonra onun yerine geçen oğlu Şeyh Hasan, Mahabad’ın kuruluşu ile birlikte birçok Ağrı savaşçısı ile Mahabad’a gider ve yönetiminde yer alır.

1947 yılında Türkiye tarafından geri alınan şeyhin ailesine Kotan soy ismi verilir. Yaklaşık iki yıl Iğdır’ın Hasanhan(5) köyünde kalan şeyh ailesi, 1949 yılında Kayseri’ye sürgün edilir. 1951 yılında sürgün cezası biten aile, tekrar Ortıli köyüne yerleşir.(6) 

2014 yılında, Ağrı’da BDP’ye katılan Şeyh Abdülkadir’in torunu Mahmut Kotan, şu açıklamalarda bulunmuştu:

“1926 yılından bu yana Kürd ve Kürdistan mücadelesi devam ediyor. Artık aşiret ismi ile anılmak istemiyoruz. Hepimiz kardeşiz, Kürdüz ve Kürdistanlıyız. Ama tanıtmak gerekirse, bizi ‘Saki Aşireti’ olarak adlandırıyorlar. Bugün burada BDP’ye katılım sağlamış bulunmaktayız. Ama bu mücadeleye dedem ve ailem daha 1926 yılında katılmış ve devletin büyük zulmüne maruz kalmıştır. 1930 yılında katledilmişiz, geri kalanlar Türkiye dışına sürgün edilmişiz. 1947 yılında tekrardan anavatanımız olan Kürdistan’a gelmişiz. Şu an Ağrı meydanında bir abide var, belki yeni nesil bu abidenin anlamını bilmezler. O Abide Ağrı Dağı arasında bulunan Mix Tepede bize bomba yağdıran bir uçağın pervanesidir. Onun için gözümüzün önüne o abide ‘diken’ olarak duruyor. Sabiha Gökçen Havaalanı gibi bizi rahatsız ediyor. Ama çok şükür artık devletin zulmünü kırmış bulunmaktayız.. Ben bu sistemi çok iyi tanıyorum.(7)”

Yukarıda ismi geçen ‘Mıxtepe’ bölgesi, Kürdlere karşı kimyasal kullanılan bir bölgedir. Yengemin uzun yıllar önce bana anlattığına göre; burada uçaklardan başı boyalı çiviler atılıyormuş. Çivilerin isabet ettiği herkes sersemleşir ve daha sonra ölürmüş(8). Küdtler ilk başta “çividir, bir şey olmaz” diyerek, uçaklardan atılan çivileri önemsemez. Ancak daha sonra çivilerin isabet ettiği herkesin öldüğünü görünce artık çiviler atıldığında kaçıp saklanırlar.

Kaynak ve notlar: 

1: Şeyh Abdulkadir’in torunu Celal Kotan ile yaptığım röportaj.

2: Ağrı Direnişi yenilgi ile sonuçlandıktan sonra Şeyh Resul 15 yıl Ağrı Eleşkirt bölgesinde kaçak olarak saklanır. Mahabad Kürd Cumhuriyeti kurulduğunda, Doğu Kürdistan’a geçer ve birçok Ağrı savaşçısı ile birlikte Mahabad’da görev alır.

3: Şeyh Abdulkadir’in torunu Celal Kotan ile yaptığım röportaj.

4: İhsan Nuri Paşa, Ağrı Dağı İsyanı, sayfa, 49

5: Hasanhan, dedem Usıvê Mıheme’nin doğduğu köydür.

6: Şeyh Abdulkadir’in torunu Celal Kotan ile yaptığım röportaj.

7: Saki aşireti BDP’ye katıldı, http://herema-ararat.blogspot.com.tr/2014/05/saki-asireti-bdpye-katld.html

8: Makbule Yel

Nihat Öner / Basnews

http://basnews.com/tr/news/2014/12/20/cinler-ve-periler-kurdlere-yardim-ediyor/

1 yorum:

  1. Son derece iyi ve kalıcı bir çalışma. Devamla başarılar dilerim.
    Mehmet Gültekin

    YanıtlaSil