“Devlet, senin rahat ve mutluluğun için her şeye hazırdır… Hangi ülkeyi istiyorsan, oraya atayalım. Pasaport verelim, istediğin ülkede yaşamını sürdür. Maaşını al. Tebriz konsolosu bizzat getirip pasa- portunu teslim edecek.”
Ağrı Direnişinden vazgeçirmek için vaatlerde bulunan Türk heyetine ve sözcüsü İbrahim Tali Bey’e İhsan Nuri Paşa şöyle cevap veriyordu:
“Benim yurdum burası ve hiçbir ihtiyacım yok. Devletin vereceği sözlere güvenmiyorum.. Ben Hoybun askeri lideri ve Kürt silahlı kuvvetlerinin genel kumandanıyım. Bu görevde Hoybun’un emriyle bulu nuyorum ve Hoybun’un mensubu olmaktan şeref duyuyorum. Görevim Türkiye’nin, Kürdistan’ın bağımsızlığını tanımasına ve onun ordularından boşaltmasına dek savaşı yürütmektir.. Hoybun’a yapmak istediğiniz siyasi teklifleriniz varsa onları Hoybun’a takdim ederim. Muhtelif şahıslara para ve mevki vaatleriyle müracaatlarda bulunmak faydasızdır. Çünkü çözümlenecek sorun şahsi bir sorun olmayıp ulusal bir sorundur...
İ. Nuri Paşa’nın, sunulan rahat ve huzurlu yaşamı reddedip, kendisini Kürt davasına adadığını söyleyebilmek için sanırım, yukarıdaki sözleri yeterli bir kanıttır. İhsan Nuri Paşanın ismi anılınca kuşkusuz akla gelen ilk şey Ağrı İsyanıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder