23 Mart 2012 Cuma
Barolardan Newroz yasağına tepki
Diyarbakır, Ağrı, Bingöl, Bitlis, Hakkari, Şırnak, ve Van baroları, Newroz yasaklarına tepki gösterdi.
7 ilin barosu adına düzenlenen basın açıklamasını Bölge Baroları sözcüsü Hakkari Barosu Başkanı Av. Kudbettin Bayazit okudu.
‘YENİ ANAYASA BEKLENTİSİ YERİNİ UMUTSUZLUĞA BIRAKTI’
Newroz bayramının bu yıl “tek gün” le sınırlanması ve bunun dışında yasaklanması üzerine meydana gelen olaylarda şiddet ve can kayıplarının ortaya çıkmasıyla başlayan sürecin kaygı verici olduğunu belirten Bayazit: “Kürt meselesi’nin çözülmeyişi ve bunun asayiş meselesi olarak görülmesinin toplumsal yaşamda yarattığı şiddet, can kayıpları, yıkım ve travmalara, olası kırılmalara evrilen süreçten olumlu bir toplumsal yaşama geçiş; daha fazla özgürlük, daha fazla insan hakları ve daha fazla demokrasi ile mümkündür. 12 Haziran seçimlerine yeni ve çağdaş bir Anayasa beklentisi ile girilirken seçimler sonrasında bu beklentinin yerini giderek umutsuzluğa bırakması, demokratik uygulama ve yöntemler yerine güvenlik politikalarında ısrar; haksız ve uzun tutuklamalar ve en son Newroz’un yasaklanması, Türkiye’yi giderek 1990’lı yıllara ve ötesine taşımaktadır.”dedi.
‘SORUMLULAR HESAP VERMELİ’
Newroz’un yeniden doğuş, barış ve kardeşlik sembolü iken Türkiye’deki yanlış yaklaşımlar ve yasakçı zihniyet sonucu şiddet ve yıkım getirdiğini ifade eden Bayazit: “Türkiye’de dirlik ve düzenliğin; barış ve kardeşliğin inşası; demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına dayalı demokratik toplum düzeninin gereklerinin yapılması, uluslar arası çağdaş düzenleme ve uygulamaların icrası ve empati ile mümkün olacaktır. 21’inci yüzyıl hukuk devletlerinde olmaması gereken yasaklama metotlarının acı ve gözyaşından başka bir şey vermediğini, yakın tarihimiz bize göstermiştir. Siyaset kurumlarının ülkeyi gerecek ve ülkenin ‘’kaderde ve tasada’’ birlikteliliğine zarar verecek yaklaşımlardan uzak durması gerekmektedir. Newroz’un yasaklanmasını ve bunun sonucunda ortaya çıkan her türlü şiddeti tasvip etmediğimizi, esasen durumun ve sorumlularının hesap vermesi gerektiğini, bunun da demokrasilerde bağımsız ve tarafsız bir yargı ile mümkün olacağını biliyoruz. Türkiye’de yaşamın demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı ekseninde dizaynı hususunda sorumluluğu olan herkesi, yarın çok geç olmadan, sorumluluğunun gereğini yapmaya davet ediyoruz.”dedi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder