2 Ekim 2011 Pazar

Perişan hanım ile halil beyin aşkı

Yöremizde günümüze değin dilden dile gelen ve yöresel sanatçıların(dengbêjlerin) türküleştirdiği en büyük aşk öyküsü, Perişan hanım ile Halil Beyin aşkıdır.


Bu aşk öyküsünü en güzel anlatan ve türküleştiren kişi dengbeş Van'lı Ahmet'tir.
Van Sancak beyi sınırları içersinde Süphan Göl yaylasında Milli aşiretinin Ağalarından Emer Ağa'nın Perişan isminde güzelliği dillere destan bir kızı varmış.
Emer Ağa'nın yanında hizmetçi olarak, çalışan Yezîdî Xello'dur, Perişan hanıma âşıkmış. Aşkına karşılık bulamayınca Süphan Göl yaylasını terk eder, Beyazıta gelerek İshak Paşa sarayına yerleşir. Bilahare Zengezur (Sarıgül) malikhaesin de yaşayan Halil beyin at seyisi olur.
Halil Bey ava çok meraklıymış. At seyisi Xello ile sık sık ava çıkarmış. Bir Gün avda iken, Yezidi Xello Perişan hanıma yakın olmak için, Perişan hanımın güzelliğini Halil Bey'e anlatır.
Yezidi Xello her fırsatta Halil Bey'e Perişan hanımın güzelliğini överek, Halil Bey'i meraklandırır…
Halil Bey inanılmaz bir tutku ile Perişan hanımı merak eder…
Nihayet bir gün Halil Bey av gerekçesi ile Süphan Göl yaylasına gitmeye karar verir.
Bir süre sonra Halil Bey ile Yezidi Xello birlikte Süphan Göl Yaylasına varırlar.
Bulak başında toplanan ve içlerinde Perişan hanımında bulunduğu bir grup kıza rastlarlar.
O anda Perişan hanımında uzun süredir Rüyalarını süsleyen yakışıklı delikanlıyı at üstünde karşısında görünce birdenbire afallanır ve bir kaç mani söyler.
Yezidi Xello mani söyleyen güzel kızın Perişan Hanım olduğunu Halil Bey’e anlatır.
Halil Bey karşısında duran ve güzelliği ile dillere destan olan Perişan hanımın aşk manilerine karşılık verir…
ve o andan itibaren yıldırım aşkı başlar.

O gün Perişan hanımın babası Emer Ağa'nın konuğu olurlar. Bilahare Halil Bey Perişan hanımla evlenmek istediğini belirterek Emer Ağa’dan kızını ister.
Halil Bey, Perişan hanım ve Yezidi Xello birlikte Beyazıt'a dönmek üzere yola koyulurlar.
Yılanlı köyü mevkiinde molla verirler. Çadır kurulur Ve Halil Bey yiyecek için ava çıkar.
O anda kendisini hastalığa atan Yezidi Xello ava çıkmaz.
Daha sonra Yezidi Xello'nun çadırına gelen Perişan hanıma kendisinin öpmesi halinde iyileşeceğini söyler. Perişan hanım Yezidi Xello'nun asıl amacını anlar.
Sert bir cisimle Xello'nun başını kırar.
Yezidi Xello Halil Bey'den paçayı kurtarmak için atına atladığı gibi kan revan içinde Beyazıt'a varır.
Behlül Paşa'nın huzuruna çıkar. Emer Ağa'nın kızı Perişan hanımı kendisine armağan olarak gönderdiği;
ancak Halil Bey'in Perişan hanımın namusu ile oyladığını ve kendisine karşı çıkması üzerine Hali Bey'in kendisini yaraladığını yalanını uydurur.
Behlül Paşa Yezidi Xello'nun yalanına kanarak 200 kişilik bir süvari birliğiyle konaklama yerine varır.
O anda Halil Bey avdan gelir. Üstünde av kanı vardır.
Öylece Behlül Paşa Yezidi Xello'nun uydurduğu yalana kanaat getirir.
Behlül Paşa yeğeni Halil Bey'e oyun sonrası kananın istediğini yapar koşuluyla satranç oynamayı önerir...
Ayrıca oynanan oyunda Perişan hanımında kendi arkasında oyunu seyir etmesini ister.
Oynanan satranç oyununda Halil Bey Behlül Paşa'nın arkasında duran Perişan hanımın güzelliğini seyir ederken dikkati dağılır ve oyunu kaybeder.
Behlül Paşa yeğenini çadır direğine baş aşağı bağlayarak işkence ile öldürür

Daha sonra Perişan hanımı yanına alan Behlül Paşa İshak Paşa sarayına varırlar.
Behlül Paşa Perişan hanımın kendisi ile evlenmesi ister.
Perişan hanım evlenmek için kırk gün süre ister.
Kırkıncı gün düğün yapılır. Perişan hanım gelinliği ile İshak Paşa Sarayının doksan dokuz merdivenliği minaresine çıkar.

Yanık sesiyle Halil Bey'e olan aşkını anlatır.
Yezidi Xello'nun kendilerine kurdukları tuzağı dile getirerek gözyaşları içersinde tüm Beyazıt Beyliği halkının gözleri önünde kendisini minareden aşağıya bırakır.

Behlül Paşa yaptığı yanlışı anlar. Ancak Öz yeğeni Halil Bey ile Perişan hanımın günahına girmiştir.
Bunlara neden olan Yezidi Xello yakalanıp çarmıha gerilir.
O Günden bugüne bu gerçek aşk öyküsü dilden dile dolaşarak günümüze kadar gelmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder