16 Temmuz 2014 Çarşamba

Turan Arslan: MEŞRUİYETİ OLMAYAN BELEDİYE BAŞKANI

Yerel seçimlerin üzerinden üç buçuk ay geçti. BDP (Barış Demokrasi Partisi) İle isim benzerliği çağrıştıran BTP (Bağımsız Türkiye Partisi) den başka bir ilde ikamet eden birini aday göstererek BDP Seçmenini o isim benzerliği ile şaşırtmayı amaçlayan ve amacına da ulaşan, Çünkü yanlışlıkla bağımsız Türkiye partisine verilen 131 oy barış ve demokrasi partisinin oyları idi.



   Ayrıca engellilerin ve seçim günü Taşlıçay da bulunmayanların yerine oy kullandırma gibi ahlaksızca ve kanun dışı yöntemlerle belediye başkanlığı koltuğunu tekrar işgal eden meşruiyeti olmayan belediye başkanının seçimlerden bugüne kadar olan icraatlarını gözlemledim.
Oy versin, vermesin herkesimi kucaklayarak herkese sevgi ve barış elli uzatıp faziletli ve doğru bir duruş sergilemesi beklenirken meşruiyeti olmayan belediye başkanı tam tersi bir yanlışın içine düştü.
İntikam almaya tatlı yapıp satarak ev kirasını çıkarmaya ve geçimini sağlamaya çalışan Numan YILDIZA tatlı satışını yasaklayarak başladı.
Bu durum karşısında Numan Yıldız Hicret etmek zorunda kaldı yani ekonomik ambargo. Tıpkı İslamiyet’in ilk yıllarında Hz. Peygambere ve Müslümanlara Mekkeli müşrikler tarafından uygulanan ambargo gibi. Bu uygulamada balık satarak yaşamını idame eden Balıkçı Mehmet Dinler, Manavcı E. T’ de nasibini aldı.

Geçmiş yıllara ait su faturalarını çıkartıp kendisine oy vermeyen insanlara bir şantaj ve rövanş aracı olarak kullanmak istedi. Dünyanın hiçbir yerinde benzeri olmayan bir uygulama ile belediyeye ait piknik alanını ücretli yapmak sureti ile bastırılmış egolarını tatmin yoluna gitti. Bu davranışların hiç biri akıl ve ruh sağlığı yerinde olan bir insanın yapacağı işler değildir. Hırsızlığını biliyorduk şimdi buna ruh ve akıl sağlığı bozulmuşluk da eklendi.
Kendisine oy vermeyen insanların oturduğu mahallelerinin çöpünü almayarak kendince o insanları cezalandırdığını düşünüyor. Fakat şunun bilincinde değil, o çöpler mikrop ve hastalık saçıyor. Sokak kedi ve köpekleri biriken çöpleri dağıtarak iğrenç bir görüntü ve tehlike oluşturuyor.

Bu durum insan sağlığını çok ciddi bir şekilde tehdit ediyor. Birinin bu mikroplardan kaynaklı bir sebepten dolayı ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya kalmasının ya da hayatını kaybetmesinin sorumluluğu meşruiyeti olamayan belediye başkanına aittir. İlkeleri olmayan, hiçbir kural tanımayan, inanç ve manevi bütün değerlerden yoksun bu zat sadece kazanmaya odaklanmış ve bunun için her illegal yöntemi mubah sayan bir anlayışı benimsemiş bulunuyor.

Bu arada belediye encümenleri bu durum karşısında nasıl bir duruş sergiliyor. Bu yanlışlara sessiz kalan sorumlu belediye encümenleri Hz. Peygamberin “Zulme karşı sessiz kalan dinsiz şeytandır.” İfadesinden bihaber kimseler mi?

Yoksa onları da mı bir şekilde kontrol eden kirli bir mekanizma çarkının dişleri arasına almış bulunuyor.

            Ama şu bilinmelidir ki BDP yetkililerin açıklamalarına göre “bin bir hilenin karşısında hukuk mücadelesinden vazgeçmediklerini ve bu konuyu AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi)’ne götüreceklerini ifade etmişlerdir”.

“EĞER DÜŞMANIN SANA ÖDÜL VERİYORSA, SENDE BİR PUŞTLUK VAR DEMEKTİR” Fidel CASTRO

taslicayhakimiyet.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder