Sayfalar

12 Kasım 2012 Pazartesi

"Devlet Bavo'yu da cep telefonundan arayabiliyor muyuz?"


Ağrılı köy öğretmenleri, son günlerde televizyonda dönen bir GSM operatörünün reklamı üzerine soL okurlarına mesaj gönderdiler.


Bir GSM şirketinin, dağda taşta çekim gücünün çok yüksek olduğunu anlatan reklamlarından birinde biz öğretmenleri izledi tüm Türkiye. Reklam çok beğenildi, çok izlendi. Hemen hemen her gün yaşadığımız sıkıntının başka bir açıdan reklam edildiği bu görüntülere bizler de ilk zamanlarda gülmedik dersek yalan olur. Ancak, kış bastırıp da, sobaların yakılma zamanı gelince işimizin reklamdaki kadar kolay olmadığını görüyoruz. Amacımız reklam eleştirmenliği değil ancak, madem bir reklama yardımcı unsur olarak konu olmuşuz, halimizi soL okurları için bir de biz anlatalım istedik.

Evet, soba kullanılan tüm okullarda olduğu gibi Ağrı’da da ‘SOBAYI ÖĞRETMEN YAKAR!’ Peki öğretmen başka ne yapar? Öğretmen sobayı yakmanın dışında tezek toplar. Velilere yakacağımız yok kış da geldi diyerekten sosyal mesaj vermeye çalışır. Fakirlere dağıtılan kömürlerin bir kısmını kapı kapı dolaşarak yardım olarak okul için ister.

Halk arasında nedendir bilinmez, AKP kömürü diye de bilinen yardım kömürlerini yakabilene aşk olsun! Bunun için reklamdaki tavsiyeyi dinleseniz de sonuç hüsrandır. Ananızı, halanızı, teyzenizi, ninenizi, istediğiniz kişiyi arayın yakamazsınız, yanmaz. Gün olur bacanın temizlenmesi gerekir, işte yine öğretmen bacayı temizlemek için çatıya çıkar. Risklidir çatıdan düşenleri de olur! Çoğu zaman hava rüzgârlıdır. Soba tüter ne yapacağını bilemez. Ders mi işlesin, yoksa sınıfı mı havalandırsın? Sobadan zehirlenmemek adına o an için en mantıklı çözüm soğuktan titremekten başka ne olabilir?

Reklamdaki ilgi çekici ikinci cümle, öğretmenin sorusuna karşılık şiveli konuşan Kürt kızımızdan geliyor. ‘Anamızı cep telefonundan arıyormuşuz.’ Doğru, birçok içinden çıkamadığımız durumda ailemizden, yakınlarımızdan fikir alıyoruz. Fakat bütün sorunlarımızı yakınlarımızdan destek alarak çözemiyoruz. Örneğin “tek kuruş bütçesi olmayan köy okullarında öğretmen sobayı nasıl yakar? Sobayı yakabilmek için öğretmen hangi yollara başvurmak zorunda bırakılır?” gibi soruların cevabını öğretmenler nerede bulunabilir? Bizce bu soruların cevabı çok güçlü çeken GSM markalarını tercih etmekle yanıtlanamaz!

Reklamlarda gerçek hayattan esinlenmek kulağa güzel geliyor. İzleyen “Yok canım sobalı okul mu kaldı?” diyebilir. Yaşadığımız gerçeklik, anlatmaya çalıştığımızın çok çok ötesindedir. Daha birçok konuda bir öğretmenin mesleki görevleri dışında birçok iş yapmak zorunda bırakıldığına dair yaşanmışlıklar anlatabiliriz. Biz sadece soba vakasıyla ilgili meseleleri anlatmakla yetindik. Bizler anamızı cep telefonundan aramaya devam edeceğiz. Esas işimiz olmasa da okulumuzun ve öğrencilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için fedakârlıklara da devam edeceğiz! Yukarda anlatmaya çalıştıklarımızı şiveli bir cümleyle özetleyelim; Öğretmenlerin sobası yani… Devlet Bavo nerede? Onu da cep telefonundan arayabiliyor muyuz?...

Ağrı'dan köy öğretmenleri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder