10 Aralık 2013 Salı

Ağrı Barosu Gever Katliamını Kınadı

“Dünya İnsan Hakları Haftası”  münasebetiyle açıklama yapan Ağrı Barosu, Hakkari'nin Yüksekova (Gever) ilçesinde özel hareket polisleri tarafından 2 vatandaşın katledilmesini kınarken, 'Polisin otoriterliğine karşı tedbirler alınmalıdır' ifadelerinde bulundu.


Ağrı Barosu adına açıklama yapan Ağrı Baro Başkanı Av. Ali Artuk, Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde meydana gelen ve 2 kişinin hayatına mal olan olayı kınadıklarını söyledi.

Artuk, "İnsan Hakları Haftasında Hakkâri ili Yüksekova ilçesinde meydana gelen ve iki vatandaşımızın hayatına mal olan olayı kınadığımız ve tüm faillerin etkili ve tarafsız bir şekilde adli mercilerce soruşturulması gerektiğini ifade ederek; çözüm/barış sürecine zarar getirmemesi ve yetkililerin bu konuda duyarlı olmaları gerekmektedir. İnsan hakları haftasında iki vatandaşımız bu şekilde öldürülmesi yaşam hakkını hiçe sayan bir anlayışın tezahürüdür. Gerek çözüm sürecindeki kararlı duruşumuz gerekse bölge insanına güven telkin etmemiz açısından olay bütün derin yapıları ile birlikte çözülmelidir. Dolayısıyla polisin aşırı şiddet ve silah kullanması durumunda gerekli müeyyidelerin uygulanarak; polisin otoriter tavrı karşısında sert tedbirler bir an önce alınmalıdır." dedi.

Açıklamının devamında Artuk, "Başta KCK olmak üzere tüm siyasi ve adi suçlardan tutuklu ve hükümlü bulunan hasta kişilerin tahliyesine yönelik bir çalışmanın hız kazanması, Ağrı Barosu olarak bu konuda insan hakları temelinde bir yaklaşım ortaya konulması gerektiği, cezaevinde hasta olan tüm hükümlü ve tutukluların bir an önce yaşam hakkı ve sağlık hakkı kapsamında tahliye edilmesi gerektiğini ifade etmek isteriz.  Siyasal iradenin bu konuda toplumun beklentisine karşılık vermesi elzemdir." ifadelerinde bulundu.

Açıklamasında, "İnsanlar arasında ırk, dil, din, inanç, felsefi görüş farkı gözetmeksizin eşit vatandaşlık temelinde, yaşam hakkını güvence altına alarak, eğitimde, sağlıkta, adalette, ulaşımda ve diğer bütün alanlarda siyasal/ideolojik ön yargılarda sıyrılarak vatandaşına hizmet veren bir devlet anlayışı tüm Türkiye sathında egemen olmalıdır" diyen Artuk, "Bu devlet anlayışı her şeyin merkezine insan haklarını ve insanı koyabilmelidir" dedi.

28 Aralık 2011 tarihinde Şirnak ili,  Uludere ilçesi Roboski köyünde 35 kişinin ölümüne yol açan olayın iki yıl geçmesine rağmen halen aydınlatılmadığı, faillerin yargı huzuruna taşınmadığı,  görevsizlik gibi usulü işlemler ile dosyanın sürüncemede bırakıldığı ifade eden Artuk, "bir zeminde insanlara verdiğimiz değerin ölçütünü kamuoyunun takdirine bırakıyoruz." dedi.

Artuk son olarak, "Pozantı Cezaevinde tutuklu/hükümlü bulunan  çocukların istismar edildiği iddiası karşısında etkili bir soruşturmanın yapılmadığı, haberi kamuoyu ile paylaşan basın çalışanları hakkında bir takım soruşturmalar başlatıldığı,  Bingöl ilinde bir kız çocuğuna yönelik istismar iddiası ile sekiz kolluk personeli hakkında dava açılmasına rağmen tutuklama tedbirine başvurulmadığı bir ülkede insan hakları söylemi maalesef retorikten ibarettir.

Dünya İnsan hakları haftasında şiddetin, işkencenin, istismarın, keyfi uygulamaların ortadan kalktığı, onurlu bir eşitliğin, onurlu bir birlikte yaşamanın koşullarını anayasal zeminde yaratarak,  insan haklarının kutsallığına yaraşır bir yaklaşım ortaya koyacak bir devlet anlayışı özlemini Ağrı Barosu Yönetim Kurulu adına saygı ile duyuruyoruz." dedi.

Herêma Agirî / Ağrı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder