10 Kasım 2013 Pazar

Aksoy: “Süreçte Adım Atması Gerekenler Adım Atmadı”

“Kürtler Barış, Demokrasi ve Çözüm Modellerini Tartışıyor” konferansında konuşan BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy, PYD’nin konferansa katılmak için sınırdan geçirilmemesini eleştirirken, Öcalan’ın açıklamalarının ardından PKK’nin sorumluluklarını yerine getirdiğini süreçte adım atması gerekenlerin adım atmadığını söyledi.


Konferansa katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in danışmanı Yüksel Yeni de, konuşmasında Kürt sorunu yerine çocukluk anılarını ve başörtüsü sorununu anlattı. DTK Daimi Meclis üyesi Seydi Fırat ise barışta ve ortak çözümde ısrar edeceklerini söyledi.

Açık Toplum Vakfı, Friedrich Ebert Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği ve Chrest Vakfı desteğiyle, Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen “Kürtler Barış, Demokrasi ve Çözüm Modellerini Tartışıyor” konulu konferans JW Marriott Ankara Oteli’nde devam ediyor. Konferansın öğleden sonraki bölümünde “Türkiye’de Demokratikleşme ve Barış Süreci: Yeni Bir Vizyona Doğru” konulu oturum gerçekleştirildi. Oturumun moderatörlüğünü Prof. Dr. Doğu Ergil yaparken, konuşmacı olarak ise, DTK Daimi Meclis üyesi Seydi Fırat, eski milletvekili Hüsamettin Korkutata, BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in danışmanı Yüksel Yeni katıldı.

Ergil: Türk ulusçuluğu düşmanı içerde tanımladı

Oturumun açılışında konuşan Prof.Dr. Doğu Ergil, demokrasinin ilerlemesinin kolay olmadığını belirterek, Demokrasinin halkın kendisinin gerçekleştireceği bir şey olduğunu söyledi. Ergil, “Çözüm sürecini kolaylaştırmak için dolaşırken insanların sürekli ‘ne oldu da böyle barış denilen bir şey tartışılıyor. Türkiye Cumhuriyeti yenildi mi?’ sorusu soruluyordu. Çünkü ancak yenilirsen karşındakiyle konuşursun gibi bir yaklaşım vardı. Türk ulusçuluğu düşmanı dışarıda değil, içerde tanımladı. Bütün sistemi iç düşmanlara karşı korumak üzere bütün her şeyi buna göre düzenledi. Bir şeyin başına milli geldiği anca onu dünyadan farklı bir insan yetiştirmenin aracı olarak düşünmek lazım” diye konuştu. Ergil, Türk milliyetçiliğinin devleti güçlendirmeyi hedeflediği, toplumu da onun kanatlarının altına almaya çalıştığını söylerken, bu tür milliyetçiliğin sonlandırılması gerektiğine işaret etti.

PYD’nin katılmasının engellenmesine tepki

Ergin’in ardından konuşan BDP Ağrı Milletvekili Halil Aksoy da, PYD’nin adının geçtiğini ancak organizasyonun halen PYD’nin neden toplantıya gelemediğini açıklayamadığını söyledi. Aksoy, “PYD gibi Ortadoğu’nun en önemli partilerinden birinin burada olmaması doğrusu çok ta bu süreçte ‘ben rol alıyorum’ diyenler açısından olumlu değildir. Bunu buradan kınıyorum. Bu süreç bu tür engellemeler ile kesintiye uğrayabilir” diye konuştu. Aksoy, Kürt sorununun büyük bir sorun olduğunu ve yıllarca tekçi bir zihniyet ile inkar edildiğini belirterek, “Sorun bütün dünyanın sorunudur. Bütün dünya bir şekilde Ortadoğu ve Kürt sorunu ile ilgilidir. Kürt sorunu bölgede ve Ortadoğu’da çözülmeden hiçbir şeyin çözülmesi de mümkün değildir” diye konuştu. Aksoy, egemenlerin Kürt halkına sürekli kendilerini asilime etmeyi dayattığını vurguladı.

Aksoy: Kürtlerin direnişini doğru anlamak lazım

Aksoy konuşmasının devamında da şunları söyledi: “Kürtler kendilerini demokratik yollarla ifade edebilseydi silahı eline alır mıydı? Bir halk inkar edilmiş ve sömürgeleştirilmişse o halk son bir çareye daha başvurmuş o da silahlı olarak ayağa kalkmaktır. Bu nedenle Kürtlerin direnişini doğru anlamak lazım. Binlerce faili meçhul var. Devletin örgütlediği çetelerde bunun içinde yer almıştır. Sorun büyüyerek bir çığ halini almıştır. Bu süreç içinde bu sorunla ilgili harcanan paranın miktarı ise 500 milyar dolardır. Bu paralar hep bu sorunu zorla bastırmak amacıyla zorla harcanmış paralardır.” PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Newroz’da okunan mesajına değinen Aksoy, “Öcalan ‘İslamiyet’i doğru yaşar ve gereklerini yerine getirirsek sorunu hızlı çözeriz’ dedi ve süreç başladı. Olgunlaşan sorunun gereklerini yerine getirmek için birçok merkezde çabalar oldu. Daha önce de konferanslar yapıldı. Sayın Öcalan önermiştir. Diyarbakır, Ankara ve Avrupa’da konferanslar yapıldı. Bunlarda Kürt sorununun nasıl çözülebileceği tartışıldı. Kürt sorunu ana gündem haline gelmiştir” dedi. Aksoy sorunun çözümü için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın açıklamasından sonra PKK’nin sorumluluklarını yerine getirdiğini ancak adım atması gerekenlerin adımlarını atmadığını söyledi.

‘Böyle bir konferansı ulusal konferansın yerine idame etmek doğru değil’

Aksoy, yer isimlerinin de derhal iade edilmesini isteyerek, “Bu böyle olursa ancak samimiyetten söz edilebilinir. Kürtler üzerinde ciddi bir soykırım politikası uygulanıyor. Kürtler açlıkla terbiye edilmek isteniyor. Surları örüyorlar önlerine. Hal böyle iken Rojava’daki soruna karşı büyük bir umutsuzlukla davranan onların üzerine çeteleri yollayan bir anlayışın kendi ülkesindeki benzer bir sorunu sağlıklı çözeceğine inanmıyoruz. Bu anlamda Kürtlerin birliği önemlidir. Kürt Ulusal Konferansı son derece önemlidir. Böyle bir konferansı öyle bir konferansın yerine idame ettirmek doğru değildir. Bu başka bir şeydir o başka bir şeydir. Bu bileşenler orayı tamamlamıyor” dedi.

Korkutata: Tarih yalan söylüyordu

Aksoy’un ardından ise eski milletvekili Hüsamettin Korkutata konuştu. Korkutata, Kürt halkının örf ve adetine bağlı bir halk olduğunu belirterek, “Kürt halkı kadar toprağına, halkına ve ümmete bağlı başka bir halk az tanıyorum. Yakın zamanda olanların üstü örtülüyor. Tarih yalan söylüyordu. Yalanı hem Türk’e hem de Kürt’e söylüyordu. Pek çok mesele halen bilinmemektedir. Yalancı tarih, Türkü ve Kürdü uyutmuştur. Yakın tarihin şahitlerindenim. Kürt bölgesinde faili meçhullerin zirveye çıktığı dönemde muhalefet milletvekili ve faili meçhullere ilişkin kurulan komisyonun üyesiydim. Öyle şeyler gördüm ve dinledim ki evimde bunu hanımıma söylemeye bile çekiniyordum” dedi. Korkutata, o dönemlerde ciddi sıkıntıların yaşandığını ve imkanlar sağlanmamasına rağmen bölge illerini dolaştıklarını ve bulabildikleri gerçekleri devletin önüne koyduklarını savundu.

Bakanın danışmanı Kürt sorunu yerine türbanı konuştu!

Kokutata’nın ardından konuşan AKP MYK üyesi Mazhar Bağlı’nın yerine katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in danışmanı Yüksel Yeni, “Bu coğrafya etnik homojen bir yapıya sahip değildir. Bu coğrafya Asya’nın özetidir. Bütün etnisiteler ile şekillenmiştir. Burası etnik kimlikle tanımlanacak bir yer değildir. Bura Baas partisi denilen bir parti olmuş ve Türk kelimesini getirmiş” dedi. Yeni’nin Kürt sorununa ilişkin konferansta konuşmasının neredeyse tamamını başörtüsü konusuna ve babaannesinin anılarına ayırması ise dikkat çekti.

Fırat: Hükümet süreci manipüle etmeye çalıştı

Yeni’nin ardından ise DTK Daimi Meclis üyesi Seydi Fırat konuştu. Fırat, Kürt Ulusal Kongresi çalışmalarının sağlam yürümemesinde bölge ülkelerinin baskısının olduğunu söyledi. Fırat, Semelka Sınır Kapısı’nın kapalı olmasını eleştirerek, “Gerçeği söylemek gerekiyor. Sayın Öcalan’ın ortaya koyduğu deklarasyon kolay bir deklarasyon değildir. Bölgede önemli bir konumu olan Türkiye’de milyonların ilişkili olduğu bir örgüt ve böylesine bir karara imza atıyor. Hükümet çekildiler-çekilmediler tartışması ile süreci manipüle etmeye çalıştı” diye konuştu. “Kürt hareketi çözümden yana insiyatifini ortaya koydu” diyen Fırat, “PKK böylesine mükemmel bir zemin sundu. Şimdi bakın neredeyiz. Sürekli heyet değiştiriliyor, avukatlara karşı sıkıntılar devam ediyor. Süreci bu kadar paramparça etmeye ihtiyacımız var mı gerçekten? Ben olmadığını düşünüyorum. Türkiye böyle giderse çok daha zorlanır” ifadesini kullandı.

‘Temkinli hareket etmeliyiz’

Fırat, AKP’nin kendi propagandasını en iyi şekilde yapma yeteneğinin olduğunu ancak bunun böylesine yakıcı bir sorunu bir yere kadar örteceğini söyleyerek, “Öteki kısmı önemli bir yaklaşım ve politikayı gerekli kılıyor. Biz Kürtler temkinli hareket etmeliyiz. Her şeyi düşünüp tartıştıktan sonra adım atmalıyız. Tarih Kürtlere bir öncülük rolünü göstermiş Kürt hareketi de bu perspektifi ortaya koymuştur. Biz barışta ve ortak çözümde ısrar edeceğiz. Halkların bir arada yaşamasında ısrar edeceğiz” dedi.

DİHA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder