10 Temmuz 2013 Çarşamba

KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ ÜZERİNDEKİ SİYASİ OYUNLAR

BDP AĞRI İL MECLİS ÜYESİ ÖMER ATASOY YAZDI: KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ ÜZERİNDEKİ SİYASİ OYUNLAR

Süreç üzerindeki tartışmalarda görüldü ki Kürt sorununun çözümsüzlüğü statükonun beslendiği zihniyetten kaynaklanmaktadır.


Çözümsüzlük zihniyeti sorunun çözümü yününde Türkiye’nin politik ve düşünsel güç merkezlerinde niteliksel bir tavır alışı ve niteliksel bir algılamayı önemli oranda marjinalleştirmiştir.
Çözümsüzlük politikasından kaos ortamında yaratılan rant ve maddi kazançlar çeşitli sosyal ve politik güç odakların paylaşılmasıyla bir biçimde çözümsüzlük cephesini daha geniş bir  tabana yaymıştır.Sürece yönelik tutum iki noktada kritik önem taşıyor.Bunlardan birisi içinin demokratik adımlarla ve çözüme hizmet eden politikalarla inşa edilmesi konusudur.Diğer konu ise süreci başlatan Kürt halkına karşı anlamsız bir karşı duruş ve anlamsız eleştiriler yapılması,saldırıların hedefi haline getirilmesidir.

Bir çok siyasi partiler süreci doğrultusunu manipüle etme içeriğini es geçme yönünde bir efor sarf etmeleridir. Bu sürecin sağlıklı ilerlemesi iki temel noktada gerçekten zor.Birincisi AKP,nin kendi içinde zihniyetini Kürt sorununu demokratik çözüme açmayanların hal ve hareketleri,ikincisi ise cemaat,CHP VE MHP siyasal güçlerinin süreci sabote etme çabaları.

Cumhuriyetin kuruyucusu CHP halkın demokrasi, özgürlük ve refah taleplerini savunur görünerek geniş kitleleri denetim altına tutmayı sürdürmektedir. CHP,nin her zamanki ürkek ve çapsız tavırlarını açık olarak görülürken ne yazık ki adı ana muhalefet olan bu kavramda uzaktan yakından bir ilişkisi olmayan söylediği hiç bir sözün arkasından duramayan sürekli duruş değiştiren ve bu ilkesizliğinde politik taktik sanan bir ana muhalefet partisinden ne bekliyebiliriz.Kendi içindeki demokratik muhalefeti bile susturmaya çalışan bir muhalefet partisinin demokrasi mücadelesi ne kadar olabilir.

CHP demokratik çözüm sürecine karşı çıkarak çözümsüzlüğü anlatmak için her yerde mitingler düzenliyor.Barışa değil bu sürece inanmıyoruz iddiasında bulunarak bu süreci sabote etmeye çalışıyor.Barış sürecine karşı çıkan CHP biz barış istiyoruz diyor.Aslında CHP Kürtlerin haklarını kazanmasından duyulan bir kaygı olduğunu söyleyemiyor.Kaygının nedeni statükoyu kurmadır.CHP Kürt sorununu yaratan anayasadaki inkarcı ve soykırımlarını sürdürerek derin devletle çı maddelerin değiştirilmesini kabul etmem diyor.

CHP zihniyet olarak o kadar gerilmiş ki MHP,nin bile gerisine düşmüş durumdaMHP sinsi ve ürkek tavırlarıyla bir tilkinin kümes kollayan halini anımsatıyor.MHP astığımı astık,kestiğimi kestik tavırlarını sürdürerek derin devletle işbirliği halinde halklara kan kusturmaya devam ederek yeni katlıamlara zemin hazırlıyor
AKP hükümeti ise ağır, aksak ve zaman zaman dil ve siyaset alanında arızalı durumlar yaratarak çözümü zamana yazma gibi bir durum yaşıyor.Sürecin tarihi   barış ve çözüme kavuşturmak yerine süreci güncel siyasi hesaplara alet etmektedir.


AKP hükümeti yapması gerekenleri hayata geçireceği dönemin başladığını söyleyerek şimdiye kadar bir şey yapmaması Kürtlerde ciddi kaygılar yaratmıştır. AKP tek tek diyerek demokratik bir anayasa yapımı zihniyeti olmadığını ortaya koyuyor. Bu güne kadar Başbakan ve hükümeti Kürtlere zerre kadar bir demokrasi ve özgürlük vermedi.

Hiç bir zaman ve hiç bir koşulda Kürt halkının dostu olmamıştır. Her koşulda Kürt halkına ve onun temsilcilerine düşmanlık yapmıştır. Bu nedenle Kürt halkı AKP hükümetine hiç bir zaman güvenmemiştir. Süreci Kürt halkı başlattı ve üzerine düşen tüm sorumluluğu titizlikle yerine getirmiştir. Şimdi sıra Devletin ve AKP hükümetin yapması gerekenlere gelmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder