1 Ağustos 2012 Çarşamba

Melek cinayetinin faili yok!


Ağrı'nın Hamur ilçesinde yaşayan Kürt kadın Melek Karaaslan (24) cinayetiyle ilgili soruşturmanın, "adam öldürmek" değil, "eziyet" suçu kapsamında yürütüldüğü ortaya çıktı. Buna göre; Karaaslan'ın ölümüne neden olan eşi ve eşinin ailesi 3 yıl hapis cezası alıp kurtulabilecek.


ÇHD Genel Başkan Yardımcısı avukat Münip Ermiş, karara tepki gösterdi: "Savcılık, Türk Ceza Kanunu'nu tümden yok saymıştır." Avukat Ermiş, Karaaslan'ın ölümüne yol açanların, hukuka göre 20 yılın üzerinde hapis cezası alması gerektiğini bildirdi. Ancak ölüme yol açanlar şu an tutuklu bile değiller!

Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden 'çocuk gelin' Melek Karaaslan, Ağrı'nın Hamur ilçesinde yaşıyordu. Aylar önce hamile olduğu sırada eşi Ferdi Karaaslan ve eşinin ailesi tarafından fiziki şiddete uğradı, sokağa atıldı ve sokakta ölü doğum gerçekleştirdi. Akıl ve ruh sağlığını yitiren, son 3 ayını da eşinin evinde tuvalete bağlanmış şekilde geçiren Karaaslan, geçtiğimiz günlerde hastanede yaşamını yitirmişti.

Adalet Bakanlığı, Melek Karaaslan'ın öldürülmesiyle ilgili olarak skandal niteliğinde bir karar verildiğini itiraf etti ve savcılığın, "eziyet" suçu kapsamında soruşturmayı yürüttüğünü açıkladı.

UYGULANMASI GEREKEN DÖRT MADDE

ANF'ye değerlendirmede bulunan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkan Yardımcısı Münip Ermiş, Karaaslan'ın ölümüne yol açan eşi Ferdi Karaaslan ve eşinin ailesinden kimsenin tutuklanmamasına tepki gösterdi.

Ermiş, konunun hukuki boyutunu şöyle değerlendirdi: "Sadece 'eziyetten' soruşturma yürütülüyorsa, Savcılık Türk Ceza Kanunu'nu tümden yok saymış demektir. Yasa hiçbir hukuki yoruma izin vermeyecek derecede açıktır. Ve burada uygulanması gereken, tartışılması gereken 4 adet suç vardır: Birincisi 'kasten öldürme', ikincisi 'eşe karşı yaralama sonucu ölüme sebebiyet' olarak tarif edilen TCK'nin 87/4-2 maddesi, üçüncüsü de TCK'nin 96/2 maddesindeki 'eziyet' suçu. Dördüncüsü de 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' olarak tanımlanan, TCK'nin 109/2 maddesi."

ÇHD Genel Başkan Yardımcısı Ermiş, "Eğer ölüme neden olabilecek derece ve yoğunlukta eylem sonucu ölümün gerçekleştiği anlaşılırsa, hiç tartışmasız şekilde sanığın öldürme suçunun ağırlaşmış halini düzenleyen TCK.82/b -d, yani 'eşe karşı işkence ile insan öldürme' suçundan cezalandırılması ve yargılanması gerekecektir" dedi. Ayrıca çok uzun süreden beri 'eziyet' teşkil edecek davranışların varlığı nedeniyle de, hem 'eziyet' suçundan hem de 'eşe karşı hürriyeti engelleme' suçundan sanığın cezalandırılmasının gerektiğini belirten Ermiş, ekledi: "Yani bu durumda sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis+3 yıl+ 4 yıl hapis cezası alması söz konusu olacaktır. Öncelikle ilk uygulanması gereken maddeler bunlardır."

'HUKUK, EN AZ 23 YIL HAPİS CEZASI ALMASINI GEREKLİ KILIYOR'

Avukat Ermiş, eylemin 'kasten insan öldürme' suçu şeklinde değerlendirmediği takdirde ise, sanığın 'yaralama sonucu ölüme neden olmak'tan 16 yıl, 'eziyet'ten 3 yıl, 'hürriyeti engellemek'ten 4 yıl olmak üzere alması gereken cezanın 23 yıla tekabül ettiğini açıkladı ve bunun 'en az ceza' olduğunu bildirdi.

'Eziyet' suçunda, 'işkence' suçunda olduğu gibi nitelikli hal, yani 'ağırlaştırılmış hal'in olmadığına dikkat çeken Münip Ermiş, 'kaba dayağın' bu suçun kapsamına girmediğini söyledi ve devam etti: "Yani ağır derecede fiziksel saldırısı ayrı ayrı yaralama suçunu meydana getirir (TCK86/2 ve 87). Bunun cezası daha ağırdır. Zaten yasa koyucu her eşini döven adamı dahi hafif olan eziyet suçundan değil, ayrı ayrı yaralama suçundan cezalandırılmasını arzu ettiğinden, 'nitelikli eziyet suçu' düzenlememiştir."

'TUTUKLAMA KOŞULLARI HER AÇIDAN MEVCUT'

Eziyet suçunun, ağır fiziksel müdahele içermeyen; asıl olarak psikolojik saldırılardan sürekli aşağılama, hakaret ve taciz gibi durumları içerdiğini belirten Ermiş, "Ancak süreklilik taşıyan durumlarda düşünülmesi gereken bir suç türüdür. Her gün eşine döven birisine asla uygulanamaz. Uygulansa bile yaralama suçuna ek bir suç olarak düşünülebilir" dedi.

ÇHD Genel Başkan Yardımcısı Ermiş, sözlerini şöyle noktaladı: "Bu kadar yoğun ve kesin deliller karşısında ve öldürme, eziyet, hürriyeti engelleme suçundan yapılan böyle bir soruşturmada her durumda sanıkların tutuklu yargılanması gerekir ve tutuklama koşulları her açıdan mevcuttur."

ALİ BARIŞ KURT

ANF

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder